Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

Destekleme ve Yetiştirme Kursları Eğitim Öğretimin Neresinde?

12 Nisan, 2019

 

Hayatımız boyunca kazandığımız bilgi, beceri ve tecrübelerimizi, değer yargılarımızı ifade eden eğitim, bir program dâhilinde planlı bir öğrenme metodu ile ya da hayatın akışı içinde sistemsiz olarak kazanılan davranış değişikliklerini içerir.

Planlı bir eğitim süreci, bir program dâhilinde sürdürülebilir, geliştirilebilir, ihtiyaçlara ve şartlara uygun olmalıdır. Üzerinde yapılan değişiklikler bu sürecin olağan akışını ters yüz edecek şekilde olmamalıdır. Eğitimde başarısızlık denilen durumun en önemli sebeplerinden biri bu süreci iyi yönetememektir. Eğitimdeki başarısızlığın sonucunda ülkenin nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanamaması, ülke kaynaklarının verimsiz kullanılması, ülkenin zaman kaybı, dünya ile yarışta geride kalma, refah seviyesinin düşmesi, düşünen ve sorgulayan insanların yetişememesi, öğretmen, veli ve öğrencilerde motivasyon kaybı olmaktadır.

Ülke kaynaklarının ve insan gücünün daha etkili kullanılması için yabancı dil, ticaret, ev ekonomisi, biçki-dikiş, bilgisayar, daktilo gibi alanlarda destekleme ve yetiştirme kursları açılmış bu kurslar ihtiyaçlara göre gerek özel gerek devlet eli ile ülkenin ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır.

Okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları,  eğitim öğretimin daha etkin hale getirilmesi, iyileştirilmesi, öğrencilerin dış desteğe ihtiyaç duymadan okuldaki derslerinde başarılı olmaları amacıyla dershanelerin kapatılmasının ardından açılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren resmî/özel örgün eğitim kurumlarına devam eden öğrenciler ile yaygın eğitim kurumlarına devam etmekte olan kursiyerleri, örgün eğitim müfredatındaki derslerle sınırlı olarak bu kursları açmıştır.

Bu kursların çıkış noktası devlet okullarının eğitim öğretimdeki rolünü en üst seviyeye çıkarmaktır. Bu açıdan yerinde bir uygulama olan destekleme ve yetiştirme kursları zaman içinde uygulama sıkıntıları ile karşılaşmaktadır.  Bu sıkıntıların sebepleri çeşitlilik göstermektedir. Sistemin işleyişinden, okul şartlarının uygun olmamasından, yeterli eğitim materyalinin sağlanamamasından, öğrencilerin isteksizliğinden, velilerin ilgisizliğinden, öğretmen ve öğrencinin yorgunluğundan kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır. Amacı öğrencilerin daha iyi bir eğitim almasını, eğitimde fırsat eşitliği devlet eliyle ücretsiz olarak sağlamak olan bu kursların daha verimli hale getirilmesi için yapılması gerekenler hakkında şu öneriler üzerinde düşünülmelidir.

1- Destekleme ve yetiştirme kursları günlük ders yükünden bunalmış öğrencileri bıkkınlığa sevk etmekte verimi düşürmektedir. Bu bakımdan MEB, önümüzdeki yıllarda Türkiye genelinde uygulamaya koyacağı kırk dakika ders kırk dakika teneffüs uygulamasını planlarken kurslar için de uygun saatler planlamalıdır. Belirli gün ve saatler kurs için ayrılabilmelidir.

2-Kurslarda en çok şikâyet edilen konuların başında gelen öğrenci devamsızlığı konusunda tedbirler alınmalı,  belirli bir devamsızlık hakkını aşan öğrencinin gelmediği günlerdeki devamsızlığı okul devamsızlığından düşülerek devam sağlanmalıdır.

3- Devamsızlık nedeni ile kaydı silinen öğrencilerden dolayı kapatılan kurslar, başarılı öğrencilerin elindeki fırsatı kaybetmelerine sebep olmaktadır. Bu durum kurslara devam eden ve isteyerek gelen öğrencileri mağdur etmektedir. Ayrıca kapatılan kurslardan oluşturulan birleştirilmiş sınıflar daha büyük kargaşaya sebep olmakta, öğrencilerin dersleri çakışmaktadır. Bu durumun önlenmesi için kurs kapatma ölçütlerinin yeniden gözden geçirilmesi yerinde olacaktır.

4- Kurslarda en büyük problemlerden birisi de kaynak ihtiyacıdır. Sınava dayalı eğitim öğretimin olmasından dolayı öğretmen ve öğrenciler fazla miktarda soruya ihtiyaç duymaktadır. EBA test-soru bakımından yetersizdir. MEB, kaynak test-soru kitapları temini ve deneme sınavları yapımı konusunda çalışma yapmalıdır. Ders kitaplarındaki konular ile öğrencilerin gireceği sınavlarda karşılaştıkları konuların detayının örtüşmemesi bu sorunun temelini oluşturmaktadır.

5- Kurs merkezlerinin kapatılması ile ortaya çıkacak derslik ihtiyacı planlanmalıdır. Halk eğitim merkezlerinin fiziki şartları iyileştirilmelidir.

6-  Hafta sonları yapılan KPSS, açık öğretim, ehliyet gibi sınavların okullarda yapılmasından dolayı bina ve sınıf yetersizliğinden ders yapılamamakta, ders işleyişinde kopukluklar olmaktadır.  Bu kopukluklar öğrencilerin motivasyonunu düşürmektedir. Hafta sonu kurslarına ihtiyaç olmayacak bir düzenleme yapılmalıdır.

7- Okullarda kursların uygulanması hususunda farklılıklar bulunmaktadır. Bazı okullar sınıf mevcudu devamsızlıktan dolayı on öğrencinin altına düştüğünde kursu kapatırken bazı okullarda kurslar sayı kaç olursa olsun kapatılmamaktadır. Bu uygulama idareci, öğretmen ve öğrenciyi karşı karşıya getirmektedir.

8- Kursların ücretsiz olmasından kaynaklı olarak bazı sorunların yaşandığı düşüncesinin eğitimciler arasında yaygın olduğu bilinmektedir. Kurslar ücretsiz olmalıdır ancak öğrenciler bunun kıymetini bilememektedir. Buna ilave olarak konunun öneminin yeterince kavranamaması, öğrencilerdeki yorgunluk gibi durumlar öğrencilerin ilgisizliği, kursu ciddiye almaması gibi sonuçları doğurmaktadır. Bu düşüncenin kırılması için veli bilgilendirme çalışmasına ağırlık verilmelidir. Kursun okul içindeki etkisini arttıracak tedbirler alınmalıdır.

9- Öğrencilerin seçebilecekleri derslerin sayısının kısıtlı olması belli alanlara yığılmayı beraberinde getirmektedir. Seçilecek ders sayısı arttırılmalıdır. Sanat ve spor alanları da desteklenmelidir.

10- Taşımalı sistemde öğrencilerin servis mecburiyeti olduğundan öğrenciler kurs sonlarında servis sıkıntısı çekmekte ve kurslara katılım düşmektedir. Özellikle kış aylarında öğrenci ve öğretmenler havanın erken kararmasından dolayı mağduriyetler yaşanmaktadır. Bu sebepten kurs saatleri okul çıkış saatlerini geçmemelidir.

11- Bazı okullarda kurs verecek öğretmenlerin okul idareleri tarafından belirlendiğine yönelik duyumlar vardır. İdareciler kendine siyasi ya da sendikal yakınlığa göre değil, adil olarak öğrencilerin istedikleri öğretmenden ders alabilmelerini sağlamalıdır.

 

Nihat ÖRS

AES Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri

 

 

Yorum Yap