5 i yurt çapında yaygın olan (farklı ) zincire bağlı şube, 7 si bağımsız (tek) olmak üzere 12 dershanede, mezun grup dışı ara sınıflarda okuyan  (9, 10, 11) 1086 öğrenciye yüz yüze uygulanan anketimizin sonuçlarına göre:

Dershaneye giden öğrencilerin çoğu devlet okulunda okuyan orta sınıf ailelerin evlatlarıdır. Özel okula gidenlerin oranı yalnızca %5.8 dir.

Öğrencilerin %54.6 sı dershaneleri eğitim-öğretim kurumu olarak görmekte iken %33.7 si  ticari bulmakta, geri kalanlar için dershaneler sosyal bir ortam veya farklı anlamlar ifade etmektedir.

Ankete katılanların yalnızca %12.6 sı okullarda verilen eğitimi daha iyi bulurken %65.4 ü dershaneyi daha yararlı buluyor. Öğrencilerimizin %18,5 ikisi birlikte iken yarar sağladıklarını söylerken,  hiç birinden tatmin olmadığını belirtenler %3.5

Üniversiteye hazırlıkta rehberlik hizmetini dershaneden aldığını söyleyenlerin oranı% 58.3 iken, okulun rehberliğinden yararlananlar sadece % 4.1 de kalmıştır. Her iki kurumdan rehberlik hizmeti aldığını söyleyenler %33.7, hiç birinden yararlanmayanlar  %3.9 seviyesindedir.

Anketi yanıtlayan dershane öğrencilerinin %52.8 i dershaneler kapatıldığında okulların öneminin artacağına inanmıyor, inanlar % 27.6 da kalırken geri kalanlar karasız.

Öğrenciler %71.8 oranında dershanelerin özel okula dönüştürülmesi fikrini olumsuz bulurken yalnızca % 17.9 u bu değişimi olumlu bulmakta. Kalanların ise bu değişiklikle ilgili bir fikri yok.

Aynı öğrenciler dershanelerin kapatılması durumunda eğitimlerini nasıl sürdüreceklerine dair soruya %64.7 ağırlığında devlet okulu derken %11.7 si özel okul demiş, geri kalanların netleşmediği anlaşılmıştır.

Dershane öğrencilerinin neredeyse tamamı (%94.5) halen herhangi bir özel ders almamaktadır.

Özel ders almayan öğrencilerin %40.5 i dershanelerin kapatılması durumunda özel ders almaya başlayacaklarını ifade etmiş, %23.3 almam demiş, geri kalanların kararsızlık çektiği anlaşılmıştır.

 Son olarak “dershaneler kapatılmalı mı?” şeklindeki soru dershane öğrencilerince % 84.8 oranında “hayır”, %6.7 oranında “evet” şeklinde yanıtlanmış, az sayıda öğrenci “fikrim yok” demiştir.

Sonuç olarak; kapatılması an meselesi olan dershaneler konusunda dershane öğrencilerinin ağırlıklı olarak bu kurumların varlıklarını sürdürmeleri yönünde görüşe sahip olduğu, kapatılmaları ve özel okula dönüşmeleri halinde özel ders alma yoluna gidecekleri, özel okul tercihinin ise oldukça az olduğu anlaşılmaktadır. Yalnızca ders değil, rehberlik anlamında da önemli bir boşluğu doldurduğu anlaşılan dershanelerin kapatılması halinde bu ihtiyaca devletçe yanıt verilmesi gerekecektir. Yasa yapıcıların bu tasarı onaylanmadan önce öğrenci ihtiyacı ve görüşlerini de dikkate almaları yerinde olacaktır.

Anadolu eğitim sendikası olarak eğitim sistemimizi sınav ve dershane bağımlılığından kurtaracak, devlet okullarını başta öğretmen ihtiyacı olmak üzere donanımlı hale getirecek, bölgeler ve okullar arasındaki akademik seviye farkını düşürecek net adımlar atılması gerektiği yönündeki kanaatimizi yineliyoruz. Eğitime dair sorunlar yasayla değil, ihtiyaçlarla uyumlu, sürdürülebilir, çağdaş bir eğitim sistemiyle çözülecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur…

Fatih KAYA

Eğitim ve S.İ.S Genel Başkan Yardımcısı