Sırf etik olalım diye kurulmuş olan TC Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu, bugüne kadar Bilgi Edinme Kanununa Muhalefet ihbarlarımız dahil bize bir kerecik dönmüş olmasa da HEDİYE YASAĞI başlığında biz sendikaları hatırladı.

17 Aralık’ta Etik Kuruldan çıkan yazı 24 Aralık’ta MEB İKGM den havale, daha yenice posta kutumuza düştü. Ülke genelinde faaliyet gösteren tüm sendikalara da gönderildiği anlaşılan HEDİYE YASAĞI konulu yazıda özetle;

·         Kamu görevlilerine yılbaşı, bayram ve özel günler bahane edilerek hediye verildiği,

·         Hediyeleşmenin kamuoyu nezdinde tartışmalara, yozlaşmalara yol açtığı,

·         Hediyeleşmenin yolsuzluk algısı yarattığı,

·         Hediyeleşmenin kamu yöneticilerine duyulan itibar ve güveni azalttığı açıklanmış.

Yazının devamında sayılan tehlikelerin bertaraf edilmesi için çeşitli kademelerde çalışan kamu personeli ve yöneticilerinin kendilerine verilen hediyeleri almamaları, aldılarsa iade etmeleri istenmiş.  Aksi halde 5176 Sayılı Kanun (Kamu Görevlileri Etik K.)  çerçevesinde işlem yapılacağı uyarısında bulunulmuş.

Yılbaşı öncesi Sayın Başbakanımızın ağzından müjdelenen “plaket yasağı” tasarruf için ne denli önemliyse, Başbakanlık Etik Kurulundan gelen HEDİYE YASAĞI aynı derecede anlamlı.

Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmamız sebebiyle bu resmi yazıya muhatap olduk, aydınlandık. Beri yandan bir devlet büyüğüne hediye hatta plaket vermişliğimiz yok. Görevi devir alan bürokratlara hayırlı olsun deyişimiz bile durum raporu sunmak için bahane. İçtiğimiz çay, ikram edilen çikolata  yanımıza kâr, kalkıp döneriz. Üzerimize alınmadığımız bu yasak başka sendikaları nasıl etkiler derseniz, bakanlara en çok da dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanına hediye sunmayı pek seven Memur-Sen düşünsün. En son rahle hediye etmişlerdi, maddi-manevi değerini ölçemem.

Diğer yandan hediye milli geleneğimizdir diyen sabık bakanlar, elbise kılıfında, çikolata paketlerinde el değiştiren hediyeler, hediye mi faturalı mı bilemediğimiz 700 binlik saatler, hediye edilen Umre ibadetleri (?) arasında şaşkınız.

Devlet bütçesinden ayrılan örtülü ödeneğin örtüsünün neden bu kadar geniş olduğunu, Devlet Kurumlarına dair Sayıştay Raporlarının neden açıklanmadığını, bizi yönetenlerin (sendika başkanları dahil) neden servet beyanında bulunmadığını, servet kaynağını açıklamadığını merak etmekteyim. Tam da 4 bakanın Yüce Divan kararı oylanırken postamızdan çıkan ETİK KURUL yazısı manzaraya tüy dikti, pırıl pırıl oldum.

Sözün bittiği yerde atasözlerimiz var iyi ki. Eeyyy Başbakanlık Etik Kurulu, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

*Etik (TDK) Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü

Cansel GÜVEN

Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı