Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

AES in Geleceği, Yürüyüp Geldiğimiz Yoldan Bellidir

18 Şubat, 2015

 “Sayın Divan, Saygıdeğer Konuklarımız,  Değerli Delegasyon;

n

Her birinizi şahsım ve 3. Dönem AES yönetimi adına selamlıyorum, hoş geldiniz!

n

Bağımsız, onurlu ve ilkeli bir eğitim çalışanları örgütlülüğünü hayal olmaktan çıkaran kurucu üyelerimizin huzurunda, sözümüzü tutmuş olmanın huzuruyla karşınızdayım.

n

Yalnızca eğitimin değil, eğitim sendikalarının da siyasallaştığı, haklı sayılmak için GÜÇLÜ olmanın gerektiği, yalnızca kitlelerin değil ailelerin bile ayrıştırıldığı bir takvimde kurulduk, zor zamanlarda örgütlendik. Zaten hiçbir zafer rahatta elde edilmemiştir! Bunu bilenlerden, tecrübe edenlerdeniz.

n

Doğru insanlar, doğru düşünceler mutlaka ve elbette ki güçlüklerle sınanır. Olanaksızlıklar içinde kurduğumuz, ellerimizle büyüttüğümüz Anadolu Eğitim Sendikası da türlü sınavlardan geçti.

n

Arkasına siyasi partilerin hazır kıta üyelerini, desteğini, basın torpilini alan nice hormonlu yapıya rakip olmak, yalınayak maraton koşmak gibiydi.

n

AES; birbirine muhalefetten beslenen, eğitimcilerin dini, meşrebi, felsefi duyarlılıklarını sömürerek semiren yapılara bir ders olarak ortadadır. Siyaseten bağımsız sendikacılık yapılabileceğinin ispatıdır.

n

Tüm örgütler şeklen tertemiz, ilkeli ve iddialı kurulur. O yapıyı yolda, menzilde görmek gerek. Anadolu Eğitim sendikası sloganlarla değil, sahada ve eğitim çalışanlarının hakkını ararken görüldü ve de denendi. AES sözleşmeli öğretmen ayıbını bitirirken, eş, eğitim ve sağlık özründe tüm sendikalar sus pus iken, zorunlu hizmet bölgesine atanmış öğretmenim müebbet kılınmış iken dik duran tek sendikaydı.

n

Açılamaz denilen davalarda emsal kararlar alan, yan yana gelemez sendikaları ortak eylemlilikte toplayan, malum BİR SEN dika dışında kimse bakanlığa iş yaptıramaz denirken bakanlığa geri adım attıran BİZDİK!

n

AES, ezberlerin tekrara vurulduğu zamanda ezberleri bozdu!

n

Bize hayali ortaklar, yandaşlar, finansörler biçtiler. Dava harçlarımızı cebimizden ödediğimiz, dersten çıkıp meclise önerge taşıdığımız günlerdi. Kara niyetli, kara nefesli, kara sesler sustu. Çünkü on yıllık mazimizde bir zerre karalık bulamadılar, bulamazlar.

n

Kolundan çekerek yanımıza aldığımız, doldurulmuş formlara imza attırdığımız, tehdit veya ödülle kandırdığımız TEK BİR ÜYEMİZ YOK ama tüm yurttayız!

n

Demem o ki; “bu ülkede siyaseten bağımsız sendikacılık yapılmaz” diyenlerin tezi çökmüş durumda.

n

Birbirine selam vermeyen, branşdaşının kökenini, ibadetini, oy verdiği partiyi sorgulayanlar öte dursun, biz ayrıştırmadan ve AYNILAŞTIRMADAN hak aramanın yolunu bulduk.

n

İktidarlar değiştikçe oradan buraya akan omurgasızlara gönül eğmedik. Haklı olmanın güçlü olmaya yettiğine inandık, ispatladık da.

n

Gücün merkezi değiştikçe dönen, döne döne fırıldak olanları ibretle izlerken odağımızı şaşırmadık. Özellikle son dönemde sendikal güvenceyi sendika torpiliyle karıştıranların hayal kırıklıklarına şahit olduk. Onurunu makama takas etmeyen arkadaşlarımız kazanan taraftadır. Yalnızca memuriyette geçecek zamanda değil, ölünceye kadar bu süreci, verdikleri sınavı hatırlayarak onurlanacaklar, hatırlanacaklar. Aldıkları sözlerle sendika üyeliklerini takas edenler ise kandırılmışlığın, satılmışlığın utancına mahkumdur.  Belki bağışlanacaklar ama unutulmayacaklar.

n

Bugün; Milli Eğitim Bakanlığından TBMM ne kadar devletin her kademesinde saygı görmesi bir günde, bir ayda, bir kaç yılda olmadı. Taşı delen suyun sürekliliğindeki gibi kendi sesimizin sahibi olmakta, parti sloganları yerine okullarımızın sesini bağırmakta ısrar ve sebat ettik. İşverenimiz olan devlet kurumlarıyla yürüttüğümüz diyalog sonuç vermediğinde üye sayımızın on katı, yüz katı kitlelerle alanda olmaya da cesaret ettik, zincir davalar açmayı da bildik. Bakanlık önüne gittiğimizde elimiz boş döndüğümüz, mahkemelerde mahkum oluşumuz yoktur. Eylem yapmadan, dava açmadan da dikkate alınır, saygı duyulur hale gelişimiz tesadüf değildir.

n

Bugün, eğitim siteminde, teşkilat mevzuatında bir değişikliğe gidilirken yalnızca görüşümüz alınmıyor, görüşlerimiz mutlaka DİKKATE alınıyor. Kitlelerin hoşuna gidecek, uygulanması imkansız ve popülizm içerek taleplerle tribünlere oynamayan AES, kamunun olanaklarıyla ve kamu yararına olacak taleplerini önerilerle güçlendirerek sunar. Sızlanmaz, dilenmez, rica etmez TALEP EDER.

n

Haklı olduğu kadar uygulanabilir taleplerimiz yalnızca MEB içinde karşılık bulmuyor, diğer eğitim sendikaları tarafından da sahipleniliyor uzun zamandır. Benzeşmez sendikaları ortak ve haklı amaçlar etrafında topluyor olmak gurur kaynağımızdır.

n

Zorunlu hizmet affı benzeri ayıplı konularda tamamen yalnız kalışımız da farklılığımız olsun. 

n

Bir sendikanın doğası, tanımı zaten işverenle pazarlık halinde olmayı gerektirir. Her bir yöneticim, temsilcim ve yol arkadaşım; üyem her dönemde ve koşulda HAKKININ ARANACAĞINA emin olmalıdır.

n

Kuruluşumuzun onuncu yılında yeniden güçlü bir sesle haykırıyorum ki; siyasi güç kimin elinde olursa olsun biz hakkını arayan eğitimcilerin yanında olacağız!

n

Bitirdiğimiz dönem zemin olmak girmek üzere olduğumuz sendikal dönem, memuriyete atanma, asalet kazanma koşulları dahil, kadrolu olan eğitim çalışanlarını bile tehdit edecek tehlikeler altında geçecektir.

n

Sendikamızın paranoya içinde değildir, safça bir iyimserlik içinde olmaya da hakkımız yoktur. Biz geleceği doğru okumaya, önlemler almaya, iş kolumuzdaki memurları, öğretmenleri, akademisyenleri bilinçlendirmeye mecburuz.  Mülakata dayalı görevlendirmeler, performansa bağlı kadrolar gelecek dönemin gündemi olacak. Barışı süreci adı altında varılacak nokta devletin üniter yapısını bozacak, bizi yerel yönetimlere köle yapacak bir sonun başlangıcı da olabilir. Yurttaş yetiştiren eğitimciler olarak yalnız kendi gündemimizle ilgili olarak çıkarcı davranmayacağız. Bu salonda ve yurdun her yerinde yol arkadaşımız olan üyelerimiz ve geleceğimiz için birliği, beraberliği savunacağız.

n

Bizi, ırklara, dinlere, dillere, bölgelere ayrıştıracak ne varsa direnmek kuruluş ilkelerimizin gereğidir. Anadolu eğitim sendikası farklılıkların altı çizilirken BİRLEŞTİRİCİ bir sendikal harekettir.

n

Niteliği değişmeden kurumsallaşmış, yurt sathına yayılmış olan bu hareketten beklenen artık; gücüyle uyumlu niceliğe ulaşmasıdır.

n

Bizi birleştirilmiş sınıflı köy okullarında, yatılı bölge okullarında beklemekte meslektaşlarım. Büyükşehirlerin yalnızlığında gerçek gündemiyle sahici bir sendikal temsili bekliyor sevgili öğretmenlerim. Üniversitelerin paylaştırılmış odalarında, ödeneksiz ve baskı altına olan bilim insanlarımız, akademisyenlerimizin umudu olacağız.  4-C li arkadaşlarımız kadrolarına kavuşsun diye birlikte çalışacağız. Yurtlarda, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin bürolarında bizi bekliyor memurlarımız.

n

Güvenlikçisinden, kalorifercisine, aşçısından, hizmetlisine, şoförüne, uzmanından, mutemetine, şefine kadar iş kolumuzda ve mesaimizde olan çalışma arkadaşlarımız bizim asli ve asil unsurlarımız, derdimiz, gündemimizdir. Yeni dönem, kurumlarda, yollarda olacağımız, beklentilere yanıt olacağımız dönemdir.

n

İlkelerimizden ve sendikal ahlakımızdan vazgeçmeden çalışırken içinde bulunduğumuz ahval ve şeraitin namüsait olması sorunumuz değil! “Ama” demeyeceğiz, sızlanmayacağız, yorulmayacağız!

n

10 yıl önce 11 yürekli eğitimciyle çıktığımız yolda, finanse edilmeden, reklamla parlatılmadan ve hatta KİMSEYİ ÜYE YAPMADAN 100 kattan fazla büyüdük. Bizi tanıyan, bizimle umut besleyen eğitim çalışanlarının oranı emin olun kat kat fazladır. Bu umudu boşa çıkarmak, rehavete kapılmak, tembellik etmek olmaz! Biri bin, bini yüz bin yapacağız. Çalışacağız!

n

Bir sendikal ahlak inşa ettik, çiğnenmemiş bir yol seçtik. Yürüdüğümüz kadarı varacağımız noktaya işarettir. Söz veriyorum: siyaseten, vicdanen bağımsız eğitimcilerin temsil yetkisini alacağız, ayıplı toplu SÖYLEŞME masalarını birlikte devireceğiz. MUTLAKA...

n

Ülkemin dört bir yanından başkente koşup gelen delegelerimize, temsilcilerimize, yol arkadaşlarıma şükran duyuyorum. Burada olamayan, her zaman yanımızda olan, dualarıyla, iyi dilekleriyle genel kurulumuzu kutlayan gönüldaşlarıma da teşekkür ediyorum.  Sözlerimi tamamlarken asıl teşekkür bugünü inşa eden üstatlara, AES in kurucularına, ilk yöneticilerine, onursal üyelerine gelecek. Onlar inanmasa ve yanımda olmasalardı asla cesaret edemezdim. Varlığınız ve yol arkadaşlığınız daim, genel kurulumuz tüm eğitim çalışanları için hayırlı olsun…

n

 

n

 

n

 

Yorum Yap