Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

Atama bekleyen öğretmenlere karşı bu tavır niye?

15 Nisan, 2015

Atama bekleyen öğretmenler, bir yandan atanabilme mücadelesi verirken bir yandan da hükümet yetkililerinin küçümseyen tavırlarına maruz kalıyor.

n

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, atanamayan öğretmenler” ifadesinin düzeltilmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Siz ‘atanamayan öğretmen değilsiniz.’ Siz atanabilmek için sınava girmiş fakat atanmak için gerekli puanı tutturamamış olan öğretmen aday adaylarısınız. Sınavda gerekli puanı alamamışsınız” demişti.

n

Bir diğer küçümseme örneği Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan geldi. Çavuşoğlu, kızı ve kızı gibi atama bekleyen üniversite mezunları için atama talebinde bulunan bir kadına “Bana ettiğin nasihat kadar kızına da nasihatte bulun ki biraz fazla çalışıp yüksek puan alsın. Sizin taleplerinizi değerlendireceğiz. AKP hükümeti olarak gençlerimizin önünü açmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye cevap vermişti.

n

Anadolu Eğitim Sendikası (AES), sergilenen bu küçümseyen tavırlar üzerine “atama bekleyen öğretmenlere karşı bu tutumu kabul etmiyoruz” diyerek tepki gösterdi.

n

Anadolu Eğitim Sendikası İstanbul İl Yöneticisi İlker Öztürk, atama bekleyen öğretmenlerin aldıkları puanların yetersizliğinden değil; kadro yetersizliğinden atanamadığına dikkat çekti.

n

Öztürk’ün yazısında şu ifadelere yer verildi:

n

YENİ MODA “ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİ KÜÇÜMSEMEK”

n

” Atama bekleyen öğretmenler, hak ettikleri kadroları alabilmek için mücadelelerine devam ediyorlar. Bu, son yıllarda karşılaştığımız olağan bir durum. Atama bekleyen öğretmen sayısına oranla atamalar için ayrılan kadrolar yetersiz kalınca, öğretmenler de çareyi kadro taleplerini her ortamda dile getirmekte buluyorlar.

n

Fakat son günlerde, atama talebini dile getiren öğretmenlerimize karşı küçümseyici bir tavır sergilenmektedir. Bunun ilk örneğini geçtiğimiz günlerde Bakan Avcı sergiledi. Avcı; “atanamayan öğretmenler” ifadesinin düzeltilmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Siz ‘atanamayan öğretmen değilsiniz.’ Siz atanabilmek için sınava girmiş fakat atanmak için gerekli puanı tutturamamış olan öğretmen aday adaylarısınız. Sınavda gerekli puanı alamamışsınız” dedi.

n

İkinci örneğini ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sergiledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yolunu kesen bir kadın, Bakan’dan kızı ve kızı gibi atama bekleyen üniversite mezunları için talepte bulundu. Bakan Çavuşoğlu da, “Bana ettiğin nasihat kadar kızına da nasihatte bulun ki biraz fazla çalışıp yüksek puan alsın. Sizin taleplerinizi değerlendireceğiz. AKP hükümeti olarak gençlerimizin önünü açmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye cevap verdi.

n

KPSS BİRİNCİSİ DE ATANAMAMIŞTI!

n

Her iki cevaba da baktığımızda atama bekleyen öğretmenlere karşı hoş olmayan bir tavırla yaklaşıldığı ve konuyu sanki atama bekleyen öğretmenlerin yetersizliğine getirmek istedikleri görülmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasındaki asıl sebep atama bekleyen öğretmenlerin aldıkları puanların yetersizliği değil; kadro yetersizliği nedeniyle atamalarının yapılmamasıdır. Onlara şu küçük hatırlatmayı da yapalım. Geçtiğimiz yıllarda KPSS birincisi ODTÜ Fizik mezunu bir kişi de atanamamıştı. Çünkü o sene Fizik öğretmeni alınmamıştı. KPSS’de yüksek puanlar elde edip de kadro yetersizliği nedeniyle atanamayan binlerce öğretmen var. Konu, farklı yönlere çekilmeye çalışılmamalıdır.

n

Sonuç olarak; atama bekleyen öğretmenlere karşı bu tutumu kabul etmiyoruz. Onların bu haklı talebini görmezden gelebilirsiniz. Görmezden gelmek işinize de geliyor olabilir. Fakat onlara bu tarz cevaplar veremezsiniz. Karşınızdaki insanların birçoğu, sizinle aynı sınavlara girmiş olsalardı sizden daha yüksek puan alacaklardı. Bilginize…

n

 

n

SÖZCÜ EĞİTİM

Yorum Yap