Binlerce yıldır hür bir irade ile Orta Asya’dan Avrupa’ya, oradan yüreğimiz Anadolu’da yaşamış, büyüklüğünü dünyaya kabul ettirmiş milletimiz; 20. yy’ın dünyasında var olma mücadelesinin meşalesini “Türkiye Cumhuriyeti” adıyla ve Mustafa Kemal Atatürk eliyle yakmıştır.

Halkın halk olarak kabul edilmesi ile yapılan inkılaplar, günümüz dünyasında insanımız için ne kadar önemli bir çabalar bütünü olduğunu göstermiştir.

21. yy’da büyük olmanın yolu “Cumhuriyet” gibi çağdaş bir yönetim biçimini anlayarak, ileri götürmekten geçmektedir. Cumhuriyeti anlamak, insanın hür iradesi ile, çağdaş bir ülkede, kendi bakış açısını akıl, mantık, sağduyu ve bütünlük içerisinde yönetime taşımasıdır.

Cumhuriyet; halkın kendi kendini yönetmesi ise, seçilenler halkın iradesini kendi menfaatleri için kullanamazlar. Halkı omuzlarında taşıması beklenen bir sistem olan cumhuriyet, halkın sırtına basarak onu kullananların ve keyfi davrananların ellerinde bir oyuncak olamaz.

Adı, toprağı, ideali belli olan ve “Cumhuriyet” gibi güçlü bir yönetim biçimi olan Türkiye Cumhuriyetinde maceralar aramak, cumhuriyete zarar vermez, bu yolu değiştirmek isteyenlere zarar verir…

Çünkü bu topraklar üzerinde yaşayanlar kardeştir ve en başta cumhuriyetin en önemli unsuru olan “halk”tır. Bu halkı “Ortadoğu’da yaşayanlar” diyerek bir yanılgının içine çekmek isteyenler bilmelidir ki; burası “ANADOLU”dur. Anadolu’da var olan bizler oldukça, “CUMHURİYET” var olacaktır…

Bu büyük bayramda, Cumhuriyet Bayramında başta büyük kurucu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bu toprakların cumhuriyete kavuşmasında emeği geçen tüm şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz…

Ruhları şad olsun.

Cumhuriyetin 92. Yılı kutlu olsun…

Anadolu Eğitim Sendikası Basın Sekreterliği