Söz konusu elektronik posta ile söz konusu başvuruları kılavuza göre onaylamış olan il Milli Eğitim Müdürlüklerinden bir kısmı sessiz kalırken bazı iller ilçeler aracılığı ile öğretmenlere ulaşma çabası içine girmiştir. Bu yolu seçmeyen illerdeki başvuruların an itibari ile başvurular noktasındaki tasarrufu belli değildir. Görüştüğümüz yetkililerden bazıları “öğrenim özrü başvurularını reddetmeleri için bakanlıkça baskı altına alındıklarını” da beyan ederek, MEB ve vicdanları arasında kaldıklarını itiraf etmişlerdir.

Sendikamıza ulaşan şikayetler doğrultusunda aradığımız ilçe ve il milli eğitim müdürlükleri öğretmen atama şube yöneticileri kılavuz doğrultusunda ve üyelerimiz lehine işlem yapacaklarını belirtmişlerse de ülke genelindeki başvurular için endişe söz konusudur. Konuyla ilgili olarak akşam saatlerinde MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Grup Başkanı Sayın Bekir ERDOĞAN ile görüşen Genel Başkanımız Sayın Cansel GÜVEN, tezli yüksek lisansta hali hazırda harçların devletçe ödendiğini, diğerlerinde de özre esas döneme ait beyan edilen öğrenci belgesinin kılavuz doğrultusunda yeterli olduğundan bahisle bakanlığın dekont talebi olup olmadığını sormuştur. Sayın ERDOĞAN da bilgisi dahilinde kılavuzda belirtilenler dışında bir taleplerinin olmadığını, başvuruları onayla yükümlü illerin kendiliğinden bir yorum ve uygulama yoluna gitmiş olabileceklerini söylemiştir.

Bu bilgi paylaşımını takip eden birkaç saat içinde açığa çıktığı şekilde Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Grup Başkanının MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü ile temasta olmadığı, genel müdürlüğün kendi tasarrufu ile son dakikada kural icat ettiği anlaşılmıştır.

Aynı bina içinde, birbirinden habersiz bürokratlarca verilen anlık kararlar, e-posta ile değişen kurallar DEVLET ciddiyetine yakışmaz. Anayasaya rağmen eksik yönetmelik, yönetmeliğe rağmen yamanmış kılavuz, kılavuza rağmen icat çıkarmak muz cumhuriyeti diye küçümsenen ülkelerde bile yaşanmaz.

Devletin koyduğu kurala uygun başvuru yapmış bir devlet memuru artık tercih yapma aşamasına gelmişken “bir de şunu getir” denmez.

İşi eğitim olan bir bakanlığın tezli yüksek lisansta öğrencinin HARÇ ÖDEMEDİĞİNİ bilmemesi kabul edilemez. Olmayan dekontu istemek en hafifinden cehalettir.

Tezsiz yüksek lisans öğrencisinin “dekont saklama” mecburiyeti yoktur, özre dair 2012 Şubatındaki kaydı beyanı yeterlidir.

2012 şubatında açılmayan öğrenim özrü nedeniyle ders alamamış, lisansüstü eğitimine devam edememiş olanların da hakkı Danıştay kararı gereği korunmalı, eğitime devam edebilmeleri için yer

değiştirmeleri sağlanmalıdır. Bakanlık yüzünden son 3 dönemi kaçırmış olan öğretmenler, son dönem üzerinden sorgu-suale çekilemez.

Sonuç olarak; hak verir gibi yapıp çalım atmak vicdansızlıktır. Genel müdürden grup başkanına, bir ilden diğerine, akşamdan sabaha kural değişmez. Kılavuzda (resmi duyuruda) bahsi geçmeyen herhangi bir belgenin eksikliği nedeniyle mağdur olabilecek tüm üyelerimiz için alarma geçtiğimiz bilinmelidir. Açılabilecek davalarda kılavuza rağmen yanlış idari işlem tesis etmiş il-ilçe MEM yöneticileri kadar bakanlık da muhatabımız olacaktır. Taraflarına ve kamuoyuna saygıyla duyururuz…

Anadolu Eğitim Sendikası

Genel Merkez