3 Haziran akşamı Van Erciş’te ilçe milli eğitim müdürlüğünün siyasete açıkça taraf olması da böyle bir aymazlıktır.  Erciş Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri tarafından 3 Haziran Çarşamba Günü akşam saatlerinde ilçedeki adaylığı henüz kaldırılmamış öğretmenler ile ücretli öğretmenler tek tek aranarak Erciş Erkek Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda (YİBO) toplanmaları emredilmiştir. Saat 19:00 da başlayacak toplantının içeriği kimilerine söylenmezken bazı öğretmenlere de aday öğretmenlerin seminer çalışması kapsamında toplanılacağı, katılımın zorunlu olduğu, katılmayanlar hakkında idari işlem yapılacağı ifade edilmiştir.

Aday öğretmen seminerlerinin verilme şekli, duyurulma şekli, eğitimin saatleri ve içeriğinin ne olacağı yasa ve yönetmelikler çerçevesinde belirlenmiş olup, mesai dışında bir saatte ve telefonla öğretmen çağrısı devlet geleneğimizde yoktur, hukuki meşruiyeti de de yoktur.

Telefonla çağırılan öğretmenlerin önemli bir kısmı çağrı üzerine belirtilen yatılı bölge okulunda toplandığında iktidar partisinin Van Milletvekili Adayı Ömer Çaha’nın propagandası için çağrıldıklarını idrak etmişler, bu keyfiliğe ve emrivakiye isyan etmişlerdir. Toplantıyı bir devlet okulunda düzenleyen, öğretmenleri katılım noktasında tehdit eden, milletvekili propagandasına devlet olanaklarını, idari gücünü kullanan Erciş İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İsmail Yüce'nin gözetiminde katılımcıların yoklaması alınmış, katılmayanlar ayrıca listelenmiştir. Saat 19:00 dan sonra başlatılan bu parti organizasyonun Milli Eğitim Müdürü kadar okul idarecilerinin de bilgisi dahilinde olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Unutulmamalıdır ki; öğretmen hiç kimsenin, hiç bir partinin, hiç bir oluşumun oyuncağı değildir. Atanmak için türlü eziyete katlanan meslektaşlarımızın üzerindeki “adaylık baskısından” faydalanarak, bunu tehdit unsuru olarak kullanmak mesleğe hakaret olduğu gibi TCK kapsamında suçtur. En hafifinden GÖREV kötüye kullanılmıştır.Milli Eğitim Müdürlüğünde amir olmak; bir ıslık çalarak gece vakti öğretmen toplamak, okul açtırmak, öğretmeni siyasi propagandaya maruz bırakmak hakkını vermez.

Öğretmenler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabidir. Asalet kazanılmadan önce de asaleten çalışanlarla aynı sorumluluklar, sınırlamalar söz konusudur. Yetkisini kanunun dışında farklı amaçlarla kullanan, asaleten devlet memuru olan milli eğitim müdürlüğü yöneticilerine hatırlatmak zorunda olduğumuz 657 Sayılı Kanunun, memurun tarafsızlığı ile ilgili maddesinin birinci bendişu şekildedir:

Tarafsızlık ve devlete bağlılık: Madde 7 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/2 md.) Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.

Yetkililer hakkında yasal işlem yapılması zorunlu olup, ilgili mercilerin bu konuyu soruşturması hukuki bir zorunluluktur.

Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çalışan tüm ilgili organlarını olayı soruşturmak üzere göreve çağırıyor, Bu menfur olayı meslek onurumuza yapılan bir hakaret, meslektaşlarımıza yönelik bir tehdit olarak gördüğümüzü kamuoyuna ilan ediyoruz. Teslim olmayacağız… 

ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI