n
Milli Eğitim Bakanı önceki gün açıkladığı verilere göre; tam 71 öğretmenin bu sahtecilik içinde olduğunu ve işine son verildiğini söyledi.
nNadiren de olsa, ülkede sahte doktorların olduğunu olmayan veya sahte diploma ile çalıştığını basından görmüştük. Tam tamına 71 şahsın hak etmeden, sahte belgelerle öğretmenlik yaptığına da şahit olmuş olduk.
nUzmanlığın, bir işi sıradan yapanlardan önceliğinin pek aranmadığı ülkede, bu duruma şaşırmıyoruz artık.
nAtaması yapılmayan 300 bin öğretmenin olduğu, eğitim fakültesi mezunu olup da kasaplık, şoförlük, inşaat işçiliği yapanların ülkesinde bu tarz bir sahteciliğe de şaşırmıyoruz artık.
nÇaresizlik içinde kıvranan üniversite mezunlarının yerlere düşen “öğretmenlik” mesleğine girerken, “bizi fark etmezler” düşüncelerine de hiç şaşırmayalım…
nAsıl şaşırmamız gereken?
nÖğretmenlik mesleğini yapmak isteyen veya buna mecbur bırakılan gençlerin bu sistem içerisinde, öğretmenlik başvuru belgelerini Milli Eğitim Müdürlüklerine teslim ederken belgelerin incelenmemesidir…
nAsıl şaşırmamız gereken?
nSiyasetten, partilerden, sendikalardan torpil sağlayan Milli Eğitim Müdürleri, şube müdürleri ve amirlerinin emirlerini yerine getirmesi gereken memurların, belgelerin karşılığı üzerine inceleme yapmaması ve bunu sorgulamamasıdır.
nAsıl şaşırmamız gereken?
nMilli Eğitim Bakanlığının, Milli Eğitim Müdürlüklerini bu konuda uyarmaması ve bakanlık olarak, asıl belge ile sahte belgenin karşılığı üzerine bir sistem geliştirmemiş olmasıdır…
nSahte öğretmen sayısının 71 ile kalmayacağını, bunun daha da çoğalacağına dair kaygılarımız sürüyor. Bir ihtisas mesleği olan ve mesleğini hak etmiş atanmayan yüzbinlerce öğretmenin olduğu ülkede gördüklerimize artık yeter diyoruz…
nn
Muhammet Ali Gezici
nAnadolu Eğitim Sendikası
nGenel Başkan Yardımcısı
nnn