Şiirle, çiçekle, hediye ile “hatırlandığımız” bu özel gün, mesleğin yurttaş yetiştirme misyonu ile önemi, bu önemle çelişen şekilde eğitim politikalarını oluşturmada etkisizliği, aldığı eğitim ve yeterliliği, özlük hakları, maddi ve manevi tatmini gibi konuların tartışılacağı, çözüm üretileceği fırsat günüdür.

24 Kasım’ı sevgiler günü tadında kutlamak, başöğretmenimizin biz öğretmenlere vasiyeti sayılan mesleğimize yapılacak en büyük ihanettir.

Bu yüzdendir ki, kurulduğumuz yıldan başlayarak her 24 Kasım’ı “herhangi birinin yapabileceği sıradan bir memurluk”  haline getirilen öğretmenliği anlatmaya adadık. Bu yıl 7. sini emektar öğretmenimiz Sayın Rahim Demirbaş’a teslim edeceğimiz Başöğretmenlik onur ödüllerimiz de böyle bir sorumluluğun gereğidir. Bu anıt öğretmenlerimiz sayesinde aslında kim olduğumuzu önce meslektaşlarımıza sonra işverenimize hatırlatmak isteriz.

24 Kasımda kutlama yapmanın hakkı elbette biz öğretmenlerindir ancak bizi kutlayacak olanlar önce öğrencilerimiz sonra meslektaşlarımızdır. Atama beklerken bunalıma girerek intihar eden genç öğretmenler, her geçen gün tayin, kariyer, idarecilik gibi hakları tırpanlanan bizler, değersileştirilerek şiddete açık hale gelen darp edilen, hatta öldürülen mesai arkadaşlarımızın sorumluluğunu taşıyan makamların ağdalı kutlamalarına razı değiliz. Biz onlar tarafından kutlanmak yerine ANLAŞILMAYI talep ediyoruz.

Değerimiz aldığımız maaşa, biçilen değere denk sanılmasın. Biz sizi yetiştirenleriz. Günümüz kutlu olacak elbet…

Cansel GÜVEN

Anadolu Eğitim Sendikası MYK ve Teşkilatları Adına

Genel Başkan

…

UNESCO Öğretmen Hakları Sözleşmesi / 1966 PARİS* (79-84. Maddeler)

Öğretmenlerin sosyal ve genel hayata katılımları, öğretmenin kişisel gelişimleri, eğitim servisleri ve toplum menfaatine bir bütün olarak desteklenmelidir.

Öğretmenler, vatandaşlara tanınmış tüm medeni hakları uygulamada özgür olmalıdır.  Devlet dairesi memuriyetine hakları vardır.

Öğretmenler devlet yönetiminde (siyasetinde)  görev aldığında eğitmenlik görevinden feragat etmelidir. Devlet görevi döneminin süresi bittiğinde, mesleğinde kıdem ve emeklilik gereksinimlerinin geri verilmeli, eski makamına atanması ya da eşdeğer bir makama geri dönebilmesi sağlanmalıdır.

Öğretmenlerin hem maaşları hem de çalışma koşulları, örgütlenmeleri ve işverenleri arasındaki anlaşma sürecinden (toplu sözleşme)  sonra belirlenmelidir.

Öğretmenler örgütleri aracılığı ile işverenleri ile anlaşmaya alenen ya da özel olarak görüşebilmeleri için kanuni ve iradi mekanizmalar kurulmalıdır.

İş hükümleri ve koşulları bakımından öğretmenler ve işverenler arasında doğacak anlaşmazlıkları çözmek ile ilgilenecek uygun müşterek mekanizmalar kurulmalıdır. Eğer bu amaçla belirlenmiş esaslar ve usuller yıpratıcı olursa ya da taraflar arasındaki müzakerelerde bozulma olursa, öğretmen örgütlenmeleri meşru menfaatlerini korumak amaçlı diğer teşkilatlara kadar uzanan adımlar atabilirler.

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imza koyduğu ve iç hukukun üzerinde olan bu anlaşma metni ilk defa Anadolu Eğitim Sendikası tarafından dilimize çevrilmiş olup, diğer eğitim sendikalarına ve tüm eğitim çalışanlarına 24 Kasım 2013 Yılı hediyemizdir.