Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

BİR GARİP HİKAYE: DAVADAN FERAGAT ET, ŞUBE MÜDÜRÜ DEĞİL MEM MÜDÜRÜ YAPALIM

13 Haziran, 2020

Herkes hatırlar mı bilmiyorum? 2013 yılında bir sınav yapıldı. “Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğe dayanarak yapılan Mem şube müdürlüğü sınavı. Sınavın üzerinden 7 yıl geçti ancak yankıları sürüyor. Nasıl sürmesin ki? Sınav sorularına doğru cevap veren ve 70 barajını geçeceğinden emin olan bir çok aday, 68, 69 gibi puanlarda kaldılar. Sınavı yapan ÖSYM’ye yapılan itirazlar kabul edilmedi, itiraz edenler devleti meşgul etmekle suçlandılar.

İş bununla bitmedi. Sınavı sözde geçen 5128 şube müdürü adayı, 1709 şube müdüründen biri olabilmek için, Mülakat sınavına girdi. Mülakata girmeye hak kazanan adayların yazılı sınava katılmadan sadece sözlü sınav puanı ile mem şube müdürü olmak için yolu açıldı. Tabi ki bildiniz, kimin torpili varsa ve üstün gelirse 1709 içine katılmaya çalışıldı.

Davalar açıldı, itirazlar edildi hatta Danıştay bu şekilde olamayacağına karar vermişti. Yaklaşık 4 yıllık süreçte Aralık 2017 tarihine kadar, bireysel davalarını kazanılması sürmüş, adayların atamaları da yapılmamıştı.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın meclisteki konuşmasını hatırlayalım: “Dava konusu edilen talep doğrultusunda işlem yapılması, 1709 kadroya 16.04.2014 tarihinde yapılan atamanın iptal edilerek geri alınması ile mümkündür. Bu hali ile tek başına davacıların atanmaması işlemi niteliği taşımadığından işlem sadece davacılara münhasır değildir ve sözlü sınavda başarılı olan diğer şube müdürü adaylarını da ilgilendirmektedir. Bu konuda nihai karar henüz verilmemiştir. Şayet dava ile ilgili nihai iptal kararı verildiği takdirde, 1709 şube müdürü kadrosuna atama yeniden değerlendirileceğinden davacıların talebi de kendiliğinden yerine gelmiş olacaktır.”

Milli Eğitim Bakanı’nın bu açıklamasının arkasında durmasını beklerdik.

İlk olarak Danıştay 16. Daire’sinin iptal yönündeki kararına MEB itiraz etmiş Danıştay İdari Davalar Kurulu 23/03/2016 tarihinde itirazı kabul ederek son noktanın konulduğunu düşündürmüştü. Ancak Danıştay’a sözlü sınav başarı listesi üzerinden açılan davada farklı gelişmeler yaşandı. MEB’in yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması yerine sadece sözlü sınav sonuçlarını esas puan kabul ederek yaptığı 1709 şube müdürü ataması işlemine itirazlar ve üç yıldır süren mahkeme sürecinde Danıştay 20 Mart 2017 tarihinde Meb’in itirazını redderek nihai kararını açıkladı. Danıştay sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulan başarı listesinin ve bu listeye göre atama yapılmasının hukuka uyarlılığının bulunmamasından dolayı yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

 

Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Eylül 2017 tarihinde 1709 şube müdürü atamasında bireysel bazdaki mahkeme kararlarını uygulamak için duyuruya çıktı. Bakanlıktan yapılan duyuruda, Mahkeme kararı ile sözlü sınavı yenilenenlerden sözlü sınav puanı 70 ve üzeri olanlar ile yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması ile atanmak için dava açanlardan lehte karar alanların, 
ilan edilen yeni görevde yükselme atama duyurusuna başvurabilecekleri belirtildi.

MEB’in sadece mahkemeyi kazananlara kısıtlı bir kontenjan üzerinden atamaya başvuru hakkı vermesi sorunu çözdü mü? Yazılı sınavda 70 puan barajını geçen 5000 şube müdürü adayından atanamayanların hakkı ne olacak? Yazılı sınavı ile sözlü sınavı birlikte değerlendirilmeyenlerin hakkı ne olacak?Yazılı yasalar, yönetmelikler üzerinden yapılmaması mümkün iken yapılan bu vahim hataları kim içine sindirebilir?

Aşağıdaki linkte bulunan yazımızda konuyla ilgili daha geniş açıklamada bulunmuştuk.

https://www.aes.org.tr/uyehaber-350-meb-yonetmelik-degisikligi-yaparak-hatasini-telafi-edemez.html

 

2013 Şube Müdürlüğü hikayesinin son bulmadığını, aldığımız bir haberle tekrar gündeme taşındığını gördük. Basında çıkan açıklamalardan anlaşıldığı üzere, yapılan sınavdan etkilenmiş bir okul müdürü, bireysel olarak açmış olduğu davayı kazanarak, 5 sorunun iptal edilmesini sağlamış ve bakanlığa verdiği dilekçesinde sınav puanlarının yeniden hesaplanmasını talep etmiş. Ancak  Milli Eğitim Bakanlığı hak arayan ve adil bir puanlama yapılmasını isteyen bu vatandaşa; dilekçenden feragat edersen, sana Eskişehir Alpu ilçesinde milli eğitim müdürlüğü veririz demiş.  

Geldiğimiz son nokta budur. Bu ülkede hukuk var diyorlar, bağımsız mahkemeler var diyorlar. Kararı uygulanmayan mahkemenin varlığı sorgulanır, verdiği kararlar sorgulanır, bu ne biçim bir düzen…

Gördüğünüz resmi kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Eğer vicdanlarda bu yapılan ve ortaya konan 7 yıllık şube müdürlüğü sürecine yer bulabilen varsa, bu ülke için az da olsa ümitleneceğim…

 

Muhammet Ali Gezici

Anadolu Eğitim Sendikası Hukuktan Sorumlu

Genel Başkan Yardımcısı

hukuk@aes.org.tr

Yorum Yap