Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

KADINLARIMIZ

08 Mart, 2021

Tarihin perdelerini aralayıp baktığımızda, kadınların, yaptıkları direnişlerle, düzenledikleri eylemlerle, mücadele etmekten bir an olsun vazgeçmediklerini görürüz. Her dönemde kısıtlamaların çeşidi ve sosyal hayat değişse de kadının verdiği mücadele, var olma çabası değişmemiştir.

  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kökeni 8 Mart 1857 yılında New York kentinde tekstil işçisi  yüzlerce kadının başlattığı direnişine dayanmaktadır. Kanla bastırılan bu direnişin üzerinden tam164 yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün hâlâ kadınlar sömürüye, ayrımcılığa, tacize ve tecavüze maruz kalmakta, hâlâ şiddete uğramakta ve hâlâ ölümle iç içe yaşayarak hayatta kalma mücadelesi vermektedir. "Ölmek istemiyorum" diyen kadın seslerinin yükseldiği bir ülkede, biz halâ kız  çocuklarının evlenme yaşını sorgulayıp, kadınların namusunu etek boyu ile ölçüyor, öldüklerinde bile namuslarını masaya yatıyoruz. Kadınların, bırakın haklarını korumayı canlarını bile koruyamıyoruz. İşte bu nedenle, bu gün, içi boş, süslü laflarla geçiştirilecek bir gün değil dayanışma, mücadele ve birlik olma günüdür.

      Atatürk’ün, “Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur.” sözünün ışığında; kadınların,  tüm alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanmasını, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılmasını ve kadının toplumsal hayat içindeki konumunu güçlendirecek bir anlayış geliştirmek zorundayız.

 8 Mart’ı yaratan o güçlü  kadınların, bu günü " Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak bize armağan eden Clara Zetkin'in,  Kurtuluş Savaşı'nın kahraman kadınlarının yolundan yürüyerek; kadına yönelik her türlü baskının, şiddetin, tecavüzün, tacizin, sömürünün, ayrımcılığın, eşitsizliğinin karşında duran ve mücadele eden herkesin yanında , kadını dışlayan,  yok sayan, ezen,  ayrıştıran karanlık zihniyetin de karşısında durmak zorundayız!

 

Asıl savaşımız, kadınları bu kalıplara sokan, kadını kemikle bıçak arasında bırakan gerici zihniyetle olan savaşımızdır… Bu savaşı kazanmanın tek yolu eğitimdir.

Fikirlerimizi etek boyumuzla ölçen, öldüğümüzde bile namusumuzu masaya yatıran, yükselme sınırımızı topuğumuz kadar zanneden ve duracağımız yeri belirlemeye çalışan herkese karşı mücadele etmek zorundayız!

Tacizlerin, cinayetlerinlerin, şiddetin üzerine kapatılan  o örtüyü kaldırmak,  varlığı, mücadelesi, kişiliği yok sayılarak susturulan  kadınların sesi olmak zorundayız!

 

Anadolu Eğitim Sendikası olarak,

kadınlarımızın, insanca çalışmasını, yaşamasını engelleyen her türlü ayrımcılığın, yasalarda, uygulamalarda ve beyinlerde son bulduğu, eşitlik, özgürlük, barış dolu  güzel bir dünyada insanca yaşamaları umuduyla

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyoruz.

 

Ayşen KOBYAOĞLU

AES Kocaeli İl Temsilciliği  Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri

Yorum Yap