Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

Devletin Bağımlı Sendika İsteği Kabul Edilemez

14 Şubat, 2014

Anadolu Eğitim Sendikası (AES) İzmir’de “Özgürleştiren Örgütlülük ve Sendikal Evrim” konulu bir panel düzenledi. Aynı zamanda AES’in 1. İzmir buluşması olan etkinliğe Genel Başkan Cansel Güven’in yanı sıra İzmir’in tanınmış simalarından gazeteci-yazar Sancar Maruflu ve Okan Yüksel, AES Genel Sekreteri Serkan Avcı, İzmir İl Başkanı Çağlar Erbek, İstanbul İl Başkanı Muhammet Ali Gezici, Manisa İl Başkanı Murat Mehmet Güler, Muğla İl Başkanı Ferdi Günay, sendika yönetici ve üyeleri ile kalabalık bir eğitimci topluluğu katıldı.

n

 

n

Öğretmenlerden oluşan “657 Sokak” müzik grubunun müzik dinletisi verdiği etkinlikte KARSAV halkoyunları ekibi de bir gösteri sundu. Yoğun ilgi olduğu gözlenen etkinlik verilen kokteyl ile son buldu.

n

 

n

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan AES İzmir İl Sekreteri Nazmiye Güçlüoğulları yaptığı konuşmada: “Sendikacılık yaparken, en büyük işverenimiz olan devlete ne düşmanlık ederiz, ne de iktidarların sonsuz ve sorunsuz destekçisi oluruz. Bizler sivil toplum örgütü olduğumuzun bilincinde hür ve bağımsız sendikacılık yaparız. Yolumuz demokrasi, bağımsızlık, özgürlük, adalet, aş ve iş yoludur. Yolumuz aydınlık Türkiye’nin yoludur. Daima halkın ve haklının yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmaya ant içtik.  Yolumuz açık olsun.” dedi.

n

 

n

Panelde konuşan Sancar Maruflu: “Ülkemizde aslında sendikacılığın 120 yıllık bir geçmişi vardır. Farklı bir sendikacılık fikriyle yola çıkmış olan Anadolu Eğitim sendikasının, bu etkinlikte “evrim” sözcüğünü kullanması çok anlamlıdır. Bu sözcük kullanılıyorsa eğitimde devrim de göze alınmalıdır. Annem de bir öğretmendi. Atatürk’e kahve sunan kız olarak tanınır. Cemiyetleşme yoluyla Atatürk’ün izinde olan bir yapı oluşturulmasının iyi bir şey olduğunu söylemeliyim. Sendikacılık mücadele ister. Hareket içinde olmayan bir sendika kabul edilemez.” dedi.

n

 

n

 

n

Bilim, sanat, spor ve kültür eğitiminin eğitim sistemi içindeki önemini vurgulayan Okan Yüksel yaptığı konuşmada: “Almanlar 70’li yıllarda cezaevlerini denetlemek istediğinde, Türkiye Öğretmenler Sendikası başkanı Fakir Baykurt buna şiddetle karşı çıkarak, buna izin vermeyeceklerini söyledi. O bir eğitimciydi ve ülkesinin onurunu kendi tutsaklığından üstün tutu. Türklük vurgusu yapmak istiyorum. Ülkemizin bu düzen içinde, mücadeleyi sağlayabilecek gücün Türlük olduğunu söylemeliyim.” dedi.

n

\

n

Yaptığı konuşmada bağımsız sendikacılığın önemine değinen Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven: “ Devlet bağımlı sendikalar ister. Aidatları ısmarlar. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir. 1980 Eylülünden sonra, 1990’lara kadar sendikacılık açısından ölü bir dönem yaşandı. Memurlar arasından sahaya ilk çıkan öğretmenlerdir. Bugün öğretmenlerin önüne form koyarak zorla sendikalı yapmak ihanettir. Özgürleştiren örgütlülük dediğimiz zaman, örgütlerin özgürleşebilmesi için, katılmak, seçmek, aktif olmak gerekir. Koca koca sendikalar bu sistem içinde kalabalık olmasına rağmen, 2010 yılındaki referandumda evet demelerine rağmen, bir şey alamadılar. Sendikaların idealleri varsa, bu ideolojiden bağımsız olduğu anlamına gelmemeli. Sendikalar yeni sloganlar yerine, çözüm önerileri getirmelidir. Doğru teşhisin, doğru önerinin önemi büyüktür. Bu ülkede yurttaş olabilmeyi hak etmek için, mücadele içinde bulunulmalıdır. Ukalalık yapmıyoruz. Sendikalara sadece yarar görmek için değil, yarar vermek içinde girilir. Anadolu Eğitim sendikası, sendikacılıkta örnek olacaktır.” dedi.

n

 

n

 

n

AES İZMİR Basın Sekreterliği

n

 

Yorum Yap