Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

AES: ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU PAYDAŞLAR İLE YENİDEN ELE ALINSIN!

04 Ekim, 2022

Bilindiği gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu 12 madde halinde TBMM'den geçmiş ve Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Ancak öğretmenlerin yıllardır beklediği meslek kanunu var olan sorunları çözmek yerine farklı sorunları da beraberinde getirmiştir.

Öğretmenleri ayrıştıran, zaten kendi alanında uzman olan öğretmenlerin tekrar uzman-başöğretmen olarak ayrıştırılması ve öğretmenlerin sınava tabii tutulması doğru değildir.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak kanun çıktıktan sonra 6 Ocak'ta HER ÖĞRETMEN UZMANDIR! kokartı ile tüm ülkede derslerimize girmiştik. Kariyer basamakları yönetmeliği çıktıktan sonra da ilgili yönetmeliği Danıştay'a taşımış, öğretmenlerin ilk iş günü olan 5 Eylül'de iş bırakarak kanundaki eksikliklere dikkat çekmiştik.

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yeniden ele alınması için de Anadolu Eğitim Sendikası olarak 6 Ekim'de yasama dönemi başlayan TBMM'ye 81 ilden mektup göndererek Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun paydaşlar ile birlikte yeniden ele alınmasını isteyeceğiz.

 

*************

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

 

Öğretmenlerin yetiştirilmesinden, çalışma şartlarından, görevde yükselmesinden emekliliğine kadar olan süreci içinde barındıracak olan bir meslek kanununa ihtiyaç olduğu şüphesizdir. Ancak 14 Şubat 2022’de yürürlüğe giren 7354 sayılı 12 maddeden oluşan Öğretmenlik Meslek Kanunu, adı meslek kanunu olmasına rağmen içerik bakımından yetersizdir. İlgili kanun hazırlanırken de hiçbir paydaştan görüş alınmadan hazırlanmıştır. Hatta bazı düzenlemeler sorunları çözmekten uzak olduğu gibi yeni sorunlar da oluşturmaya başlamıştır. Çünkü Kanun maddesinin içinde yer alan Kariyer Basamakları Sınavı uygulaması öğretmenler odasında var olan ücretli, sözleşmeli, kadrolu ayrımına bir de uzman öğretmen, başöğretmen ayrımı getirmektedir.

 Bu maddenin değişmesini ve sınav şartının kaldırılarak 10 yılını dolduranların uzman öğretmenlik tazminatından 20 yılını dolduranların başöğretmen tazminatından yararlanmasını istiyoruz. Öğretmenlik en güzel unvan iken ve her öğretmen zaten kendi branşında UZMAN iken öğretmenliğin başına getirilen unvanlara da ihtiyaç yoktur.

Bizler bu sınavın yapılmasının öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı vermeyeceğini biliyoruz, ortaya çıkacak aksaklıkları görebiliyoruz. Çünkü derse giren, öğrenci ve veli ile muhatap olan, sistemin aksaklıklarını göğüsleyen biziz. Bundan dolayı sizlere bu sınavın neden yapılmaması gerektiğini izah etmek isteriz.

1-1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre öğretmenlik özel bir ihtisas mesleğidir. Böyle bir kanun varken başka bir kanunla öğretmeni uzman ve başöğretmen diye ayırmak doğru değildir.

2-Sınav için izlenmesi gereken videolar ve öğretmenin sorumlu olduğu 460 ve 550 sayfadan oluşan konular tamamen ezbere dayalıdır.

3-Sınav sonucunda kazanan öğretmenler kendi branşının uzmanı olmayacak. Yani matematik branşında uzman olmaya hak kazanmış öğretmen matematik uzmanı olmayacak çünkü matematikle ilgili herhangi bir soru çözmeden uzman olmuş olacak.

4- Alan dışı yapılan yüksek lisansların sınavdan muaf olmak için geçerli olması da doğru bir uygulanma değildir.

5-Sınav sonucunda okullarda veliler çocuklarının derslerine uzman ya da başöğretmen girmesini isteyecek ve okuldaki uyum bozulacaktır.

6- Bu sınavla kazanılacak unvanlar dolayısıyla öğretmenin yaptığı iş değişmeyecektir. Sınavı kazanan öğretmen ile kazanamayan ya da sınava girmeyen öğretmen aynı sınıflara ders anlatacak, aynı sorumluluğu paylaşacaktır. Dolayısıyla bu da iş barışını bozacak, öğretmenlerin motivasyonunu düşürecektir.

7-10 yıllık bir öğretmenle, 30 yılını doldurmuş bir öğretmeni tamamen ezbere dayalı bir sınavla maaş artışından ötede bir sonucu olmayacak bir uygulamaya tabi tutmak hiç de adil değildir.

8-Öğretmenlerin bu sınava müracaat etmelerindeki tek gerçek sebep sınav sonucunda maaşlarında olacak artıştır. Öğretmen bir bakıma maaş artışı için sınava tabi tutulmaktadır. Bu da öğretmenler için onur kırıcıdır.

9-“Sınava isteyenler girecek. Zorunlu değil.” şeklindeki açıklamalar durumu izah etmekten uzaktır. Sınav sonunda maaş artışı olmayacağının sadece unvan sahibi olunacağının söylenmesi halinde sınava kaç öğretmenin müracaat edeceği görülecektir. Çünkü öğretmenin uzman ya da başöğretmen sıfatına ihtiyacı yoktur. Öğretmenin uzmanlığı dirsek çürüterek aldığı diploması, mesleğe başlarken geçtiği sınavlar, yıllarca biriktirdiği tecrübesi ve en önemlisi de mezun ederek hayata hazırladığı öğrencileridir.

10- Ülkemizde görev yapan öğretmenlerin maaşları ne yazık ki yoksulluk sınırının yarısından dahi az, açlık sınırının biraz üzerindedir. Yaşanan ekonomik gelişmeler karşısında öğretmenlerin aldıkları ücretler ile geçinememektedir. Gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizin sınavsız şartsız bir şekilde ücretlerinin artırılması gerekmektedir. Ülkemizde en düşük memur maaşı neredeyse öğretmen maaşı ile eşitlenmiş durumdadır.

 

Öğretmenler hiçbir zaman kendini geliştirmekten kaçınmamıştır. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştirmek için açlık sınırında maaş almalarına, ulaşımı olmayan yerlerde görev yapmalarına, okullarda soba yakıp badana yapmalarına, kalabalık sınıflarda ders anlatmalarına rağmen özveri ile sorumluklarını yerine getirmektedirler. Sizlerden isteğimiz sizlerin de TBMM sıralarında oturmanızda emeği bulunan öğretmenlerinize sahip çıkmanızdır. Öğretmeni huzurlu olmayan bir eğitim sistemi başarılı olamaz. Yapılacak düzenleme ile öğretmenlerin kafası rahat, kendini öğrencilerine vermiş olarak görev yapmalarını sağlamak sizlerin desteği ile mümkün olacaktır.

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap