Yalnızca öğretmekle sınırlı olmayan, ‘yurttaş yetiştirme’ sorumluluğunu yüklenen öğretmenlik mesleğinde rehberimiz Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'tür. Onun öğretisinden ve yolundan bir an bile ayrılmadan öğrenci yetiştiren, genç öğretmenlere de ilham veren eğitimcilerimize teşekkür etmek, onların tecrübelerini paylaşmak ve zihinlerimizi aydınlatmak için bir fırsat olarak gördüğümüz ödülümüzün 18.sini başöğretmenimizin izinden giden tüm meslektaşlarımıza veriyoruz.

Adı Öğretmenlik Meslek Kanunu olan ancak içeriğinin meslek kanunu ile alakası olmayan düzenleme ile birlikte öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleği iken tekrar uzman ve başöğretmen olarak ayrıştırılmıştır. Anadolu Eğitim Sendikası olarak taslak TBMM’ye gelmeden önce de, taslak TBMM’de görüşülürken de, sonrasında da bunun doğru olmadığını defaatle dile getirmiştik.

Öğretmenler arasında farklılık oluşturacak, öğrenci ve veliler arasında dahi ayrıma neden olacak bu düzenlemeyi kabul etmek mümkün değildir. Öğretmenler Günü yaklaşırken öğretmenleri onure etmek gerekirken tam tersine küçük düşüren bu uygulama öğretmene verilmeyen değerin bir göstergesi olarak tarihte yerini alacaktır.

19 Kasım’da yapılan sınavla ne öğretmenin yetkinliğini, ne de uzmanlığını ölçemezsiniz. Öğretmenlere verilen değerin her geçen gün azaldığı, aldıkları ücretlerin açlık sınırına yaklaştığı günümüzde fedakarca görev yapan tüm öğretmenlerimize teşekkürü bir borç biliriz.

Öğretmenlerin uzmanlığı diploması iken bu yıl 24 Kasım’da her sene bir eğitimciye verdiğimiz ödülü başöğretmenimizin izinde, nesiller yetiştiren tüm meslektaşlarımıza armağan ediyoruz.

Anadolu Eğitim Sendikası Genel Merkezi