Bu yıl yine, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Taksim’de kutlanamadı.
nOysa ki, 2010 yılından beri ülkede esen demokrasi havası ile birlikte 32 yıl sonra meydanı halkına açan Taksim, 2012 1 Mayıs’ına kadar yapılan kutlamalardan sonra, tekrar paylaşılamayan(!) günlerine geri döndü. Taksim Meydanı; halkın belki de sahiplenerek koruyacağı günlerine ulaştırılmadan, ideolojik bakış açılarının yüklediği anlam kadar, kale gibi görülen halinden kurtulamayacak.
nTaksim; paylaşılamayan haliyle, kısır çekişmelerin, ideolojik kamplaşmaların, duygusal tepkilerin hesaplaşmalarının merkezinde, bir inat meydanı olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Biz ise, Kadıköy Meydanı’ndan ülke insanımızın emeğini ve bu emeğin hakkını almak istediğimizi haykırdık…
nAncak hemen belirteyim ki; Kadıköy yerine, Taksim’de olmak ve hep birlikte birliği, emeği, dayanışmayı ve taleplerimizi ortak olarak seslendirmek siyasetin hegemonyasına karşı daha iyi olurdu. Taksim’in insanlar için bir anlamı olduğu düşünülerek veya şu an araç trafiğinden arındırılmış haliyle bir sakıncasının olmadığı düşünülerek 1 Mayıs kutlamaları için açılabilirdi. Karşılıklı diyalogla bu sağlanabilirdi. Marjinallik de, bu diyalog ve özümsenmiş demokrasi ile azaltılabilirdi 2010-12’de ki gibi…
nÇok mu iyi niyetliyim? Doğruları yazarak iyi niyetli olmak, insan olmama uygun. Kötü niyetli olarak, ülkem için zarar etrafında dolaşmaktansa… Dünya bizi yine, ne garip bir demokrasi işleyişi var bu Türkiye’de diyerek izlemezdi…
nTaksim kutlamalara açılmadı ancak, biz yaptığımız işin emeğine saygı duyduğumuz için Kadıköy’deydik…
nDemokrasinin arz-talep dengesi gibi işlerliğinin, insan için daha uygun olduğunu düşünerek Kadıköy’deydik…
nÇocuk işçilerin, kadın işçilerin, taşeron işçilerin, emeğinin hakkını alamayan tüm işçiler için, Kadıköy’deydik...
nÇeşit çeşit, 4a,4b,4c… tipi memurluk görevinin garipliğini seslendirmek, memurun emek hakkı anlatmak için Kadıköy’deydik…
nÖğretmenin itibarını yok etmeye çalışanlara, öğretmenin üzerinde bulunan; memlekete insan yetiştirme görevinin, politik bir ayarla yok edilemeyeceğini açıklamak için Kadıköy’deydik…
nBizler hep bir yerlerde olacağız…
nHakkımız da her zaman olacak…
nBurada önemli olan; ülkem insanının, ülkeye fayda sağlarken, demokrasi içinde, hakkaniyet çerçevesinde, gönlüne ve mantığına uygun olanı talep ederek alması…
nSiyasetin sandık merkezli bakış açısını Taksim’e hapsetmesi, daha geniş görmeyi engellememeli.
nBizim algımız; siyasetin çetrefilli yollarının hakkaniyeti yok saymadan, demokrasi içinde diyalog ile emeğin karşılığını bulmasında…
nUnutmayın,
nSiyasiler gider, HALK ve HAK baki kalır…
nn
Muhammet Ali GEZİCİ
nAnadolu Eğitim Sendikası İstanbul İl Başkanı
nnn
n
n