Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

İŞ GÜVENCEMİZ TORBALANMASIN DİYE MECLİSTEYİZ!

24 Haziran, 2014

Tasarıdan henüz haberi bile olmayan öğretmenlerimiz için alıntılamak gerekirse; - 6/1/1982 Tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28inci maddesinin (1) numaralı fıkrasını değiştirerek eklenmek üzere hazırlanan aşağıdaki hükümler idare hukukunun temel ilkeleriyle çelişiktir:

n

“Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği iki yıl içinde; ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilir.”

n

“Kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz.”

n

“Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz; ancak disiplin hükümleri saklıdır.”

n

Keyfi ya da kötü niyetli olarak bir memuru görevden almak 147 benzeri ihbar hatlarıyla bile mümkün iken, haksızlığa karşı YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı aldırmak mümkün olmayacak, “idari tasarruf” kapsamında hukuksuzluk iptal edilemeyecektir.

n

Re’sen ve idari tasarruf kılıfıyla sürgün, görevden alma, memuriyete son verme işlemleri kolayca gerçekleşecektir.

n

Haksız işlem yaptığı, memurunu mağdur ettiği yargı kararıyla tespit olunsa dahi, bir amire cezai işlem uygulanmayacaktır.

n

İdari işlemi iptal eden mahkeme olursa, idare söz konusu kararı uygulamak zorunda olmayacaktır.

n

Göreve iade tamamen işverenin inisiyatifine bırakılmaktadır.

n

Bugüne kadar Anayasa güvencesinde olan, yargının bağımsızlığı ilkesini çiğneyen, memurları devletin değil, partilerin adamı haline dönüştürecek İHANET TASARISINI lanetliyoruz!

n

Sendikamız, bu facia tasarı yasalaşmasın diye TBMM Başkanlığına, Plan ve Bütçe Komisyonuna, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin başkanlık makamlarına ayrı ayrı başvurmuş durumdadır.  

n

Meclis Başkanlığına gönderdiğimiz, Genel Başkanımız Sayın Cansel GÜVEN imzalı dilekçe ektedir.

n

Aynı gerekçeyle sendikal yapılarla ORTAK EYLEMLİLİK yürütmenin zorunlu koşulları oluşmuştur. Anadolu Eğitim Sendikası, kamu çalışanlarını ilgilendiren hayati tehlikeleri BİRLİKTE savuşturmak adına her türlü özveriyi gösterecek, iş bırakma dahil tüm enstrümanlarıyla kanun yapıcı üzerinde etkili eylemler kurgulayacaktır.

n

İlk olarak torba kanunun taslağının ilgili maddelerinin görüşülmesi beklenen 26.06.2014 Perşembe Günü Mecliste olacağız. Bizimle birlikte tüm kamu sendikası konfederasyonlarını, eğitim sendikalarının değerli yöneticilerini de meclise çağırıyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkanları başta olmak üzere tüm siyasi partilerin temsilcileri ile konuyu müzakere etmek, torbanın yasalaşması halinde sürdürülecek hukuki eylemlilikte kararlı olduğumuzu anlatmak için görevdeyiz.

n

Konuyla ilgili olarak Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, KESK ve Birleşik Kamu-İş’e ortak eylem çağrısı yapmış durumdayız. “Testi kırılmadan sendikacılık” yapmak üzere, Mecliste olmak durumundayız.

n

Tüm iş kollarında temsil yetkisini elinde bulunduran Memur-Sen Genel Başkanlık makamına gönderdiğimiz çağrı metni ektedir.

n

Meclis önündeki buluşmamıza ve Meclisteki temaslarımıza katılmak isteyen Ankara’daki üyelerimiz genel merkezimize isim yazdırabilirler.

n

Kuruluş gerekçemiz ve tüzüğümüzün bize görev kıldığı sorumluluk gereği, iş güvencemize sonuna kadar sahip çıktığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.

n

 

n

Anadolu Eğitim Sendikası MYK 

n

 

n

\

n

\

Yorum Yap