Başvuruların alınmasını takiben mülakata girecek Milli Eğitim Uzmanı adaylarının isim listesi yayınlanmış ancak başvurusu kabul edilenlerin yabancı dil sınav puanı dahil başvuru şartlarına dair hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. Kariyer olanağı sağlayacak olan Milli Eğitim Uzmanlığı gibi bir kadroya sadece mülakata dayalı atamanın yapılması beraberinde haksızlık iddialarını getirecekken, mülakata katılmaya hak kazananların gerekli şartları taşıyıp taşımadıkları açısından yabancı dil sınav puanları dahil hiçbir bilginin açıklanmaması kafalarda soru işaretine neden olmaktadır.

02-11 Mart  2015 tarihleri arasında yapılacak olan Milli Eğitim Uzmanlığı  Mülakat Sınavı’na girmeye hak kazanan adayların listesinin yayınlanması alımların objektifliğini yansıtması açısından yeterli değildir. Hatırlanacağı üzere 75 kişilik kadroya atanabilme şartları Milli Eğitim Uzmanlığı Sınav Kılavuzu’nun 3.maddesinde belirlenmişti. Buna göre Maarif Müfettişi, öğretmen, okul müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görev yapıyor olanlardan meslekte en az 5 yıl hizmet süresi olanların ve yabancı dil sınavından en az 30 puan almış olanların kadrolara alınabilmek için başvurma hakkı bulunuyordu. Bakanlığımızın 24 Şubat’ta açıkladığı listedeki isimlerin karşılarında başvurma şartlarını sağlayıp sağlamadıklarını belli eden hizmet süreleri ve yabancı dil sınavlarından aldıkları puanlara dair bir ayrıntı bulunmamaktadır. Milli Eğitim Uzmanı olmak isteyip de listede ismini göremeyenlerin hangi sebeple mülakata çağrılmadığını ve diğerlerinin hangi özelliklerine göre listeye girdiklerini öğrenebilmesi ve en önemlisi sürecin objektiflik ilkesini yansıtması açısından söylediğim bilgilerin listede olması gerekirdi.

İlk defa, öğretmenlerden uzman alınacağını söyleyen Sayın Müsteşar Yusuf Tekin mülakat sınavı yaparken diğer müdürlük veya müdür yardımcılığı mülakatlarında olduğu gibi şeffaflığı ve bilimsel temelleri esas alacak kendisinin başkanlığında bir komisyon kurulduğunu belirtmiştir. Beri yandan şube müdürlüğü ile okul müdürlüğü mülakatlarında yaşananları hatırlayacak olursak birçok eğitimcinin mülakata dayalı atamada haksızlığa uğradığı da açıktır, yargı kararlarıyla ispatlıdır.

1709 şube müdürünün sadece mülakat sınavı ile atanmasını sağlayan yönetmelik hükümlerini Danıştay 2. ve 5. Daireleri iptal etmişti. Yani sadece mülakata dayalı atamayı mahkemeler de Danıştay düzeyinde iptal etmektedir. Yüksek mahkemeler sadece sözlü mülakata dayalı yapılan alım için özellikle “Sözlü sınavın, seçimin tek belirleyicisi olarak düzenlenmesi, bu haliyle somut olarak değerlendirilebilecek ve adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav yerine  başarı sıralamasının tek başına sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulması, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen Hukuk Devleti ilkesiyle bağdaşacak şekilde etkin yargısal denetiminin yapılmasının engellenmesi nedeniyle hukuka aykırı” olduğunu söyleyerek iptal  etmiştir. Bu mahkeme kararları sonrası yönetmelik değiştirilerek yazılı ve sözlü mülakat sınavlarının ortalama puanlarına dayalı atamayı öngören maddeler yönetmeliğe eklenmişti. Yine de 1709 şube müdürünün mülakata dayalı atamaları iptal edilmemiş olup belirsizlikler sürmektedir. Bu yaşanılanların aynısının milli eğitim uzmanlığı alımlarında yaşanması ile beraber eğitim camiasında iş barışı bozulacaktır.

Eğitim fakültelerinde Ölçme ve Değerlendirme dersi alan eğitimcilere öğretilen en önemli noktalardan biri de belirli bir alana seçim için yapılacak olan sınavlarda sözlü mülakat sınavından ziyade objektif olan yazılı sınavın uygulanması gerektiğidir. Bu yüzden Milli Eğitim Uzmanlığı’na yapılacak atamada her ne kadar objektif bir eleme sistemin uygulanacağı söylense de bunun mümkün olmayacağı bilimsel olarak da rahatlıkla gözlenmektedir. Ayrıca mülakatlarda teknolojik araçlar ile sesli ve görüntülü kayıtların alınmayışı da mülakatın geçerliliğini bir hayli düşürmektedir.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak bir kez daha mülakata dayalı atamanın bir fayda getirmeyeceğini hatırlatmak istiyoruz.

MEB, Danıştay’ın ve diğer mahkemelerin kararları ortadayken sadece mülakata dayalı atama yapmakta ısrarcı olmaya devam ediyor. Anadolu Eğitim Sendikası olarak şube müdürü atamalarında yaşanılan haksızlıkların Milli Eğitim Uzmanlığı atamalarında da yaşanmasına şahit olmak istemiyoruz. Bu yüzden hukuki olarak Milli Eğitim Uzmanlığı alımlarını yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.

Sedat DEGER

Anadolu Eğitim Sendikası

Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu

Genel Başkan Yardımcısı