Görüşmede BASK’ın görüşlerini açıklayan Bayram Zengin özetle şu konulara değindi:
nMEMURLARA İKRAMİYE NEDEN YOK, ANLAYAMIYORUZ!
n“Memurlarla imzalanan toplu sözleşmenin üzerinden fazla bir süre geçmedi. Yasa hükmüne rağmen, memurlara ikramiyenin gündeme gelmemesi memurlar açısından incitici. Kamu işçileri 6772 sayıl Kanunla 58 yıldan beri ikramiye alıyor ve bu yıl imzalanan toplu iş sözleşmesi ile de 500 lira tutarında “Denge Ödeneği” adı altında 7. ikramiyeyi aldılar. Memura neden ikramiye verilmediğini, ya da neden ikramiye istenmediğini anlayamıyoruz.
nDAYANIŞMA AİDATINI ILO’YA TAŞIYACAĞIZ
nYine toplu sözleşmede Yerel Yönetim Hizmet Kolu ile ilgili bölümde, yerel yönetimlerde imzalanacak sosyal denge sözleşmelerinden yararlanmak isteyen ancak yetkili sendikaya üye olmayanlardan “Sosyal Denge Sözleşmesi Aidatı” adı altında, kişinin ödemekte olduğu aidatın iki katına kadar aidat alınabileceği hükmü var. Burada dayanışma aidatının adı değiştirilmiş. Çünkü dayanışma aidatının hukuka uygun olmadığına dair idare mahkemelerinin ve Danıştay’ın kararları var. Nitekim, Bağımsız Yerel Hizmet Sendikamız Sivas Belediyesindeki benzer uygulamayı yargıya taşımış, idari yargı sendikamızı haklı bulmuş ve karar Danıştay tarafından da onaylanmıştır.
nAdını değiştirerek mahkeme kararları yok sayılmak istenmiştir. Dayanışma aidatı, Avrupa’da sadece İsviçre ile Türkiye’de uygulanmakta olan ve ILO denetim organları kararlarında sendika özgürlüğü açısından eleştirilen bir husustur.
nAdı ne olursa olsun dayanışma aidatı, işyerlerinde diğer sendikaları kapatmayı, yeni sendika kurulmasını önlemeyi ve çoğulculuğu ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Konuyu yargıya taşıyacak olmakla beraber, ayrıca ILO’ya da başvuruda bulunacağız.
nn
MEMURLARIN KREŞ SORUNU ÇÖZÜLMÜYOR
nBir diğer husus, işyerlerinde işçi memur ayrımı yapılarak, 150’den fazla kadın işçinin çalıştığı işyerlerinde kreş ve çocuk bakım yurtları açılırken, memurlar için aynı uygulamanın yapılmamasıdır. Bu konuda Başbakanlık Genelgesi olmasına rağmen, Genelge hükümlerine uyulmamaktadır.
nn
DEVLET OBEZİTEYİ TEŞVİK Mİ EDİYOR?
nDikkatlerinize arzetmek istediğimiz bir başka konu da; Ankara’da bakanlıkların personelinin çalışma saatleri ile ilgilidir. Bildiğiniz gibi bazı bakanlıkların mesai saati 18 00’de bitmektedir. Servislerin işyerlerinden ayrılma saatleri ise 18 30’a kadar uzamaktadır.
nBu durumda olan personelin evlerine varışları 19 30’u geçmektedir. Anılan personelin, çalıştığı işyerine yakın kreş veya anaokulunda çocuğu varsa, çocuklar 17 00 itibari ile alınmakta, 18 00’e kadar işyerinde oyalanmaya çalışılmaktadır.
nBunun yanı sıra, saat 19 30’dan sonra evine giden özellikle bayan çalışanlar, yemek hazırlamak dikkate alınacak olursa saat 20 30 gibi sofraya oturabilmektedir. Devletin obezite ile mücadele ettiği ve saat 19 00’dan sonra yemek yememenin tavsiye edildiği hatırlanacak olursa, çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesinin gereği daha iyi anlaşılacaktır. Sadece çalışan ailelerin değil, çocuklarının da dengesi bozulmaktadır.
nn
ÜÇLÜ DANIŞMA KURULLARI GENİŞLETİLMELİ.
nBir diğer konu; Bakanlığınızda sosyal tarafların tamamının katılımı ile başlatılan Üçlü Danışma Kurulu toplantılarına daha önce tüm konfederasyonlar katılırken, son zamanlarda bir seçiciliğin ve sınırlamanın ortaya çıkmasıdır. Üçlü Danışma Kurul çalışmalarına tüm konfederasyonların katılımının sağlanmasının uygun olacağı düşüncesindeyiz.
nn
YARDIMCI HİZMETLER SINIFI İLE 4/C UYGULAMASI KALDIRILMALI
nYardımcı hizmetler sınıfı ile kangren haline gelen 4/C uygulamasının kaldırılması gerektiği inancındayız. Bu pozisyonlarda çalışmakta olanların öğrenimlerine uygun memur statüsüne geçirilmesinin doğru olacağını düşünüyoruz. Zaten önemli bir kısmı fiilen memur kadrolarında çalışmaktadır. Bu posizyonlarda çalışanların önemli bir yekünu, ön lisans veya lisans eğitimini tamamlamış durumdadır.
n4’C kapsamında istihdam edilenlerin görev tanımlarının olmaması ayrı bir handikaptır. Geldikleri kurumlardaki tecrübeleri ne olursa olsun, makine operatörü de, veznedar da, çaycı da aynı görülmektedir.”
nGörüşmede sorunları dinleyen Bakan Sn. Ahmet Erdem; memur sendikacılığının emekleme döneminde olduğunu, sorunların ve taleplerin her geçen gün çeşitlendiğini, ancak basamak basamak ilerleme kaydedildiğini, toplu sözleşme görüşmelerinde çok değişik konuların gündeme geldiğini ve uzlaşma sağlandığını, sorunların çözümünün zaman alacağını belirtti.
nGörüşmede Bakan Sn. Ahmet Erdem’e başta grev hakkı için Anayasa değişikliği talebi başta olmak üzere, 657 sayılı Kanun ve uygulamada karşılaşılan diğer sorunlara ilişkin geniş kapsamlı bir dosya sunuldu.
nn
n