14 Kasım 2015 Cumartesi günü Ankara’da toplanan BASK IV. Dönem 4. Başkanlar Kurulu toplantısında, üye sendikaların temsilcileri; başta kamu görevlilerini ilgilendiren maddeler olmak üzere gündeme ilişkin olarak aşağıdaki hususlar üzerinde oluşan ortak görüşlerin kamuoyuna açıklanmasına karar vermişlerdir:

1. 1 Kasım 2015 Tarihinde yurt genelinde büyük bir olgunluk içerisinde tamamlanan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi; sonucu itibariyle önümüzdeki 4 yıllık dönemde Türk siyasi hayatı için belirleyici olacaktır.

2. Gerek 7 Haziran gerekse 1 Kasım seçimlerinde siyasi partilerin seçim beyannameleri ile liderlerin miting ve TV konuşmalarında memur sorunlarının yer almaması, her kesime bol keseden vaat ve taahhütte bulunulurken memurların en haklı taleplerine yönelik vaat ve taahhütlerde bulunulmaması, seçimlerin asıl mağlubunun memurlar olduğunu ortaya koymuştur. 

3. Seçime yüksek katılım Türk demokrasisinin geleceği için ümit vericidir. Kurulacak 63. Cumhuriyet Hükumetinin, önceki hükumetler gibi Anayasa ve yasalar çerçevesinde görev yapacağına inanıyor ve güveniyoruz.

4. İktidarı ve muhalefetiyle, demokratik sistemin “olmazsa olmaz”ı siyasi partilerimizin, milletimizin beklentilerini dikkate alarak işbirliği içerisinde çalışacaklarına da inanıyor ve güveniyoruz.

5. Bu duygularla; seçime katılan siyasi partileri ve seçilen milletvekillerini tebrik ediyor, seçim sonuçlarının milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.

6. Kimden ve nereden gelirse gelsin, terör bir insanlık suçudur. Kırsal alan ya da şehir ayırmayan, doğudan batıya yayılan, silahlı veya sivil tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini hedef alan terörü lanetliyoruz.

7. Sınırlarımızın ötesinde devam etmekte olan savaşın Türkiye içine taşınması çabalarının varlığını biliyor, bu yönde gayret gösteren terör örgütleri ve bunların uzantılarıyla mücadele edilmesinin milli bir görev olduğuna inanıyoruz.

8. Bu vesile ile şehitlerimize rahmet ve mağfiret, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz.

9. Teör örgütlerine ev sahipliği yapan ve müsamaha gösterenler dahil, her ülke ve herkes terör örgütlerinin açık hedefi haline gelebilmektedir. 13 Kasım 2014 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen terör saldırısını lanetliyoruz.

10. Ağustos 2015 Döneminde hükümet ile yetkili sendikalar arasında imzalanan III. Dönem (2016-2017) toplu sözleşme içeriği, kamu görevlileri açısından çok yönlü kayıplarıyla tam bir hayal kırıklığıdır.

11. Kamu görevlileri toplu sözleşmesinin, 2015 yılı için kamu işçileri ile imzalanan toplu sözleşmenin gerisinde kalması, yetkili memur sendikaları tarafından toplu pazarlık masasında kamu görevlilerinin haklarının peşkeş çekildiğinin göstergesidir.

12. 4688 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde sayılan 17 başlıktan sadece 8 adetinin yüzdelik artışa bağlanması, 9 adetinin ise görüşülmeyip hükümetin insafına bırakılması toplu pazarlık düzenine olan güveni sarsmıştır.

13. Genel seçimler öncesi kamu işçilerine, almakta oldukları 6 adet ikramiyeye ilaveten 7. ikramiye olarak 500 liralık denge ödeneği toplu sözleşme ile verilmişken, kamu görevlilerinin 2015 Toplu Sözleşmelerinde yasanın açık emri olan “İkramiye” başlığının pazarlık konusu dahi edilmemesi kabul edilemez. 

14. Hizmet kolları toplu sözleşmeleri dahil; toplu sözleşme metninde yer alan 211 maddeden 71’inin önceki toplu sözleşmedeki konular için süre uzatımı, 19’unun güncellenen madde, 25’inin temenni maddesi ve 96’sının ise yeni madde olduğu tespit edilmiştir. Birçok maddenin mevcut sorunları çözmek bir yana, işverenin insafına teslim niteliğinde olmasına rağmen kamuoyuna 213 kazanım olarak sunulması zekâmıza hakarettir. Bağlı sendikalarımız kamu görevlilerini doğru bir şekilde bilgilendirilmesi görevini üstlenecektir.

15. Kurulacak tek parti hükümetinin ilk 100 gününde yapılacak işler listesinde yardımcı hizmetler sınıfının ve 4/C kapsamında istihdamın kaldırılarak uygun kadrolara geçmelerinin sağlanması ile kamu görevlilerine en doğal hakları olan ikramiye verilmesi hususunun yer alması temel talebimizdir.

16. Artık ömrünü tamamlamış olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun yürürlükten kaldırılarak sosyal tarafların da katılımı ile çağdaş ihtiyaçlara ve modern devlet yapılanmasına imkân verecek ve memur güvencesini hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde düzenleyecek bir Devlet Personel Kanunu’nun hazırlanması zaruret haline gelmiştir.

 
17. Son günlerde bazı kesimler tarafından ısrarla gündeme taşınmaya çalışılan memurların iş güvencesi tartışmalarının asıl hedefinin memur güvencesini ortadan kaldırmak olduğu açıktır. Anayasa ve yasaların teminatı altında olan memur güvencesinin hukuk devletinin olmazsa olmazı şartı olduğunu ve korunması gerektiğini savunuyoruz.

18. Yine son günlerde maksatlı olarak kamuoyu gündemine taşınmaya çalışılan “çalışanlar” kavramını tartışmasının 20 yıl önceki işçi-memur ayrımı tartışmasının yeni versiyonu olduğunu, tartışmanın taraflarının bilgi kirliliği yaratarak memur güvencesini örselemeye çalıştıklarının ibretle izliyor, bu tartışmaların devletin asli ve sürekli hizmetlerini gören kamu görevlilerini taşeron işçi seviyesine indirmeyi amaçladıklarını kamuoyuna ilan ediyoruz.

19. Kamu hizmetlerini yerine getiren kamu görevlilerinin can güvenliklerinin ve görevlerini yerine getirebilecekleri ortamın sağlanması Devletin sorumluluğunda olup, Devletin bu görevini aktif olarak yerine getirmek zorundadır.

20. Önümüzdeki süreçte, kamu görevlilerini siyasi, dini veya etnik tabanda ayrıştırarak çıkar elde etmeye çalışacak örgütlü yapılara direnç oluşturarak, birleştirici misyonumuzla alternatif olmayı sürdüreceğiz. 

21. Kuruluşumuza gerekçe olan temel ilkelere sadık kalma şartıyla, her koşulda ve her hizmet kolunda mesleki onurunu, özlük haklarımızı koruyarak uluslararası normlarda sendikal mücadeleyi yürütmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.

BASK Basın Sekreterliği