Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

AES Alan Anketine Göre Dersler ve İçerikleri Bilimsel Değil

11 Şubat, 2016

n

1.     Okuttuğunuz dersin haftalık ders saati sayısını ve içeriğini yeterli buluyor musunuz?

n

\

n

 Ders saatleri ve içeriklerinin yeterlikleri ile ilgili soruya katılımcıların çoğu (%39)  “Hayır” cevabını vermiştir. “Evet” ve “Kısmen cevabı verenlerin oranı ise sırasıyla  %33 ve %28 olarak bulunmuştur.

n

 

n

2.     Girdiğiniz derslerin içeriklerini, ülke genelinde uygulanan öğrenci seçme sınavlarıyla uyumlu buluyor musunuz?

n

 \

n

n

 Okutulan derslerin içerik bakımından öğrenci seçme sınavı ile uyumlu olup olmadığına yönelik soruya aldığımız cevapların  %50si “uyumsuz”  olmuştur. Bu derece yüksek bir oran ülkemizde eğitim açısından son derece düşündürücü bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Okuttuğumuz derslerin içerikleri sınav içeriği ile örtüşmediğinden sınava yönelik ihtiyacın karşılanması konusunda okul dışı kurum ve/veya kişilere yönelme (dershane/özel ders)  söz konusu olmaktadır.

n

 

n

3.     Kurumunuzda okutulan zorunlu dersleri ihtiyaca yanıt verme ve çeşitlilik açısından nasıl buluyorsunuz?

n

 \ 

n

Katılımcıların %56’sı okutulan zorunlu dersleri ihtiyaca yanıt verme ve çeşitlilik açısından eksik bulduğunu ifade etmiştir. Bu konuda “yeterli” diyenlerin oranı %30 iken “fazla” olduğunu söyleyenlerin oranı %13 olarak gerçekleşmiştir.

n

 

n

4.     Kurumunuzda okutulan seçmeli dersleri ihtiyaca yanıt verme ve çeşitlilik açısından nasıl buluyorsunuz?

n

\ 

n

Okutulan seçmeli dersleri ihtiyaca yanıt verme ve çeşitlilik açısından değerlendirdiğimizde çok yüksek oranda (%60) eksik olduğu görülmüştür. Seçmeli ders uygulaması başlatılırken okullarda mevcut öğretmen sayıları ve hangi dersi hangi branştan öğretmenin vermesi gerektiği konusunda gerekli çalıma yürütülmediği için seçmeli dersler okul imkânları ile sınırlanmış, dolayısıyla bu dersler “seçmeli”  olmaktan çok “zorunlu seçmeli” ye dönüşmüştür. Bunun yanı sıra sunulan seçmeli derslerin büyük oranda akademik nitelikli olduğu, çocuk ve gençlerin sosyal, sanatsal becerilerini desteklemeye/geliştirmeye dönük konuların eksik kaldığı da tespitler arasındadır.

n

 

n

5.     Okutulan dersleri ve içeriklerini bilimsel açıdan nasıl buluyorsunuz?

n

 \ 

n

Ders içeriklerinin bilimselliğine yönelik soruya katılımcıların %68’i  “geliştirilebilir” cevabını vermiştir. İçerikleri “bilimsel” bulanların oranı % iken, “bilimsel değil”  diyenlerin oranı %25 olarak bulunmuştur.

n

 

n

6.     Okutulan dersleri ve içeriklerini anayasamızda tanımlanan laik eğitim koşuluna/anlayışına uygun buluyor musunuz?

n

\ 

n

“Okutulan dersleri ve içeriklerini anayasamızda tanımlanan laik eğitim koşuluna/anlayışına uygun buluyor musunuz?”  Sorusuna “evet” ve “ hayır” cevabı verenlerin oranı sırasıyla %27 ve %28 iken “kısmen” uygun bulduğunu söyleyen katılımcı oranı %38’dir. Ders içeriklerinin laik eğitim anlayışına uygunluğunu şart olarak görmeyenlerin oranı ise %7’dir. Laik eğitim anlayışının gerekliliği katılımcıların çok büyük bölümü tarafından ifade edilmiştir.

n

 

n

7.     Okutulmakta olan derslerin ve içeriklerinin öğrencilere milli ve manevi değerleri yeterince aktardığını düşünüyor musunuz?

n

\  

n

Öğrencilere milli ve manevi değerlerin aktarılması açısından bakıldığında mevcut ders içeriklerinin bu konuda yeterli olduğunu söyleyenler %17 ile en düşük oranda kalmıştır. Ders içeriklerinin milli/manevi değerlerin aktarılmasında yetersiz kaldığını söyleyenlerin oranı %36 iken “kısmen” yeterli olduğunu düşünenlerin oranı %47’dir.

n

 

n

8.     Okutulan dersler ve içerikleri ülkesini seven, yurttaşlık bilincine sahip bireyler yetiştirme amacıyla uyumlu mudur?

n

\ 

n

Katılımcıların %46’sı ders içeriklerinin ülkesini seven, yurttaşlık bilincine sahip bireyler yetiştirme amacıyla “kısmen” uyumlu olduğunu belirtmiş, %33’ü içerikleri bu açıdan uyumsuz bulurken yalnızca %20’si uyumlu olduğunu ifade etmiştir.

n

 

n

9.     Okutulan dersler ve içerikleri özgürlükçü, empatik ve farklı bakış açılarına saygılı bireyler yetiştirmeye katkı sağlamakta mıdır?

n

 \ 

n

Okutulan dersler ve içeriklerini özgürlükçü, empatik ve farklı bakış açılarına saygılı bireyler yetiştirmeye katkı sağlama bakımından “kısmen” yeterli bulanların oranı %43, “yetersiz bulanların oranı %44 ve “yeterli bulanların oranı ise %12 olarak belirlenmiştir.

n

 

n

10.  Okutulan dersleri ve içeriklerini akılcı düşünme, problem çözme becerisi kazandırma açısından nasıl buluyorsunuz?

n

\

n

n

 

n

Katılımcıların çok büyük bir bölümü okutulan dersleri ve içeriklerini akılcı düşünme, problem çözme becerisi kazandırma açısından olumsuz yönde değerlendirmiştir. İçeriklerin yetersiz olduğunu düşünenlerin oranı %46 iken geliştirilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı %47’dir. Yeterli bulduğunu söyleyen katılımcı oranı ise sadece %6 olarak bulunmuştur.

n

 

n

11.  Okutulan dersleri ve içeriklerini öğrencilerimize Dünyaya uyum sağlama, küresel bakış açısı kazandırması açısından nasıl buluyorsunuz?

n

 \ 

n

Katılımcıların çok büyük bir bölümü dünyaya vatandaşı yetiştirme konusunda ders içeriklerinin yetersiz olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Küresel ölçekte bir aktör olma iddiasında bulunan ülkemizde henüz bu nitelikleri taşıyan öğrenciler yetiştiremiyor oluşumuz ise dikkate değer bir çelişkidir.

n

 

n

12.  Okutulan derslerin ve içeriklerinin öğrencilerimizin sosyo- kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olduğunu düşünüyor musunuz?

n

 \ 

n

Ders içeriklerini çocuk ve gençlerin sosyo-kültürel ihtiyaçlarına cevap vermesi bakımından yeterli bulan katılımcı sayısı sadece %6’dır. Eğitimcilerin değerlendirmeleri göstermektedir ki müfredatımız akademik odaklı bir yapıya sahiptir ve çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarına cevap vermekten ne yazık ki çok uzaktır.

n

 

n

13.  Okullarda okutulan dersleri ve içeriklerini bilgiyi kullanılabilme becerisi kazandırma ve uygulamalı eğitime uygunluk açısından nasıl buluyorsunuz?

n

 \ 

n

Eğitimcilerimizin büyük çoğunluğunun seçimleri, eğitim içeriklerinin bilgiyi kullanmaktan çok bilgi aktarmaya yoğunlaştığını göstermektedir. Öğrenmenin ihtiyaçtan doğduğu gerçeği dikkate alındığında, kullanılabilir hale gelmeyen bilgi salt ders/sınıf geçmek üzere ezberlenen bilgi olmaktan öteye geçememektedir.

n

 

n

14.  Okutulan dersleri ve içeriklerini öğrencide ilgi uyandırma, bireysel farklılık ve ihtiyaçlara yanıt verme açısından nasıl buluyorsunuz?

n

 \ 

n

Neredeyse tüm dünyada eğitim modellerinin bireysel ihtiyaçlara odaklandığı ve her yaşta herkes için eğitim prensibinin benimsendiği koşullarda çalışmamız, bu konuda da mevcut ders içeriklerinin yazık ki yetersiz kaldığını ve geliştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

n

 

n

15.  Okutmakta olduğunuz dersin kitabı hakkında aşağıdakilerden hangisi durumunuza uygundur?

n

 \ 

n

Ders kitaplarının yeterliği konusunda da ciddi eksikler olduğu, katılımcıların %64’ünün ders kitabı yanında yardımcı kaynaklar, %25’inin yardımcı kaynakları kullandıkları ifadelerinden açık biçimde görülmektedir. Bedava ders kitabı olumlu bir yaklaşım olsa da içerik ve yeterlik açısından gereken kaliteye ulaşılmadığı sürece eğitim kalitesinden söz etmek söz konusu olamayacaktır. Yardımcı kaynaklara duyulan ihtiyaç da ayrıca veliler üzerinde fazladan mali yük oluşturmakta, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılıyor olması da amaca hizmet etmekten uzaklaşıldığının göstergesi olarak değerlendirilebilir.

n

 

n

16.  Bugüne kadar okutmakta olduğunuz dersler, okutulması planlanan dersler ve içerikleri hakkında MEB başta olmak üzere herhangi bir kurum tarafından görüşünüze başvuruldu mu?

n

\ 

n

Eğitim materyalleri ve ders içerikleri oluşturulurken eğitimin asıl aktörleri olan öğretmenlerin beklentileri ve fikirlerinin dikkate alınmadığı grafikten açıkça anlaşılmaktadır. Katılımcıların %76’sı müfredat oluşturma konusunda kendilerinin fikrinin alınmadığını belirtmişlerdir.

n

 

n

17.Milli Eğitim Bakanlığının,  okutulacak dersleri ve içeriklerini belirleme sürecindeki yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

n

 \ 

n

Katılımcıların yaklaşık yarısı, müfredat oluşturma konusunda Milli Eğitim Bakanlığının siyasi bir yaklaşım izlediğini belirtirken %37’si ise deneysel olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Bu sonuçlar her iki durumda da eğitim açısından ne kadar tehlikeli bir noktada olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır.

n

 

n

Her yıl reform adı altında yapılan sistem değişiklikleri, zorunlu ve seçmeli derslerle içeriklerine ilişkin olarak öğretmenlere dahi danışılmamış olması kabul edilir bir tutum değildir. Ulusal ve uluslararası ölçekte başarısızlığı tescillenen eğitim sistemimizin yanlışlarını bu anket çok net ortaya koymaktadır. Öğretmenlerimizin bilimsel bulmadığı, öğrenci seviyesine, ilgi ve ihtiyacına yanıt vermeyen dersler ve içerikleri bugünden başlayarak sorgulanmalı, bilimsel şuralarda öğretmenlerce yapılandırılmalıdır.

n

 

n

Eğitim bir toplumun geleceği olduğuna göre;  ne siyasi ne de deneysel yöntemlerle terk edilemez. Sendikamız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gelecek kuşakları şekillendirecek eğitimin kalitesinden, bilimselliğinden yana olarak sistemi iyileştirmek için yapıcı çalışmalarını sürdürecektir. Anketimize katılan üye ve temsilcilerimize teşekkürlerimizle…

n

 

n

 

n

Anadolu Eğitim Sendikası Adına

n

Eğitim ve Sosyal İşler Sekreterliği 

n

Yorum Yap