Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

AÇIKLIYORUZ: MEMUR-SEN'İN HÜKÜMETLE TOPLU SÖZLEŞME PAZARLIĞI YAPTIĞI BİR YALAN!

15 Eylül, 2017

5,1 milyon kamu görevlisi ve emeklisini ilgilendiren 2017 Toplu Sözleşmesi yalnızca bizim değil Dünya Sendika Tarihinin görmediği bir illüzyona sahne olmuştur. Kronolojisiyle ifşa ediyoruz:

Memur-Sen 1 Ağustos 2017 Tarihinde başlayan 4. Dönem (2018-2019) toplu sözleşmesi için 997.089 üye sayısıyla ve 11 hizmet kolunun 11’inde de yetki almıştı. Bu sayı sendikalara üye olabilecek toplam memur sayısının % 41,01’i, toplam sendikalı memur sayısının ise % 59,2’si demekti. Ve Memur-Sen, en yakın sayıdaki konfederasyona değil, kendisi dışındaki tüm konfederasyonların üye sayısı toplamından 309.855 kişi daha fazla bir üye sayısına sahipti.

Olağan Koşullarda bu devasa gücün bükemeyeceği bilekten söz etmek mümkün değildi.

Malum olduğu üzere; Memur-Sen’in, Hükumetle açıkça hısımlığı vardı, bakanlarla ve üst düzey bürokratlarla çat kapı görüşebiliyor, memurların deyimiyle adeta “gün yapıyorlar”dı. Bu samimiyet kendi üyeleri başta olmak üzere bazı memurlar ve emekliler üzerinde büyük beklenti yarattı. Algı ve propaganda “ işveren yakınımız, ne istersek verirler” şeklindeydi.

HATIRLAYALIM:

Memur  toplu sözleşmelerinin başlayacağı 1 Ağustos 2017 tarihinden 29 gün önce 3 Temmuz 2017 tarihinde Hükumet ile Türk-İş arasında imzalanan toplu sözleşme protokolü ile 2017 yılı için en düşük işçi aylığına 90 TL iyileştirme yapıldıktan sonra  % 7,5 + 5 artış alınmışDenge Ödeneği 500 TL’den 750 TL’ye yükseltilmiş, diğer sosyal haklarda da örneğin yemek ücretinde 1,50 TL/gün artış sağlanmış, velhasıl kamu işçilerine 2017 yılı için % 18-20 oranında2018 yılı için ise % 3,5 + 3,5 oranında artış alınarak mutabakat protokolü imzalanmıştı.

Komşuda pişen bize de düşer” hesabıyla kamu işçilerinin toplu sözleşmelerindeki artışın 1 yıl gecikmeli de olsa memurlara da yansıyacağı düşüncesi hakim oldu. (Nitekim, 3. Dönem toplu sözleşmelerinde de, 2015 yılı için kamu işçilerinin aldığı % 6 + 5, bir yıl sonrası için yani 2016 yılı için aynen memurlara da verilmişti.) Nihayetinde; 29 gün ara ile aynı bakanlık ve aynı hükümet ile toplu pazarlığa oturulacaktı.

Ve bonus; çiçeği burnunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, sendika ve sendikacı kökenliydi. Hak-İş’te uzman ve sendikacı olarak çalışmıştı. Hak-İş’in kardeşi Memur-Sen’in halinden en iyi o anlar, toplu pazarlık hususunda deneyimini sergilerdi. Üstelik ilk önemli işinde kendisini göstermek isterdi.

MEMUR-SEN WEB SİTESİNDEN TOPLU SÖZLEŞMENİN SEYRİ

Bundan sonra olanları, ağırlıklı olarak Memur-Sen’in resmi internet sitesinden alıntılarla izleyelim (Arada Memur-Sen’e ait olmayan bir kaç haber destekleyici mahiyettedir):

Yasa gereği, konfederasyonlar tekliflerini toplu sözleşmelerin başlayacağı tarihten 1 hafta önce Devlet Personel Başkanlığına teslim etmeleri gerekiyordu. Bu tarih de 24 Temmuz 2017 Pazartesi gününe denk geliyordu.

 

Tarih 24 Temmuz 2017

Memur-Sen il temsilcilerinin de katıldığı bir kalabalıkla 24 Temmuz 2017 günü DPB (Devlet Personel Başkanlığı) önüne geldi, taleplerini teslim etti ve bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu.

Her ne kadar memurların genelini ilgilendiren toplu sözleşme için 92 talep sunmuş olsalar da, aşağıdaki bağlantıdan anlaşılacağı gibi 25 talepte ısrarlı ve kararlı olacaklarını da aynı basın açıklamasında kamuoyuna açıkladılar.

Ve genel başkanları Ali Yalçın basın önünde dedi ki; “Bu genel bakış kapsamında 4. Dönem Toplu Sözleşme’de hedefimiz; kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarının, aylıklarının, ücretlerinin, ödeneklerinin hak ettikleri düzeyde ve adil paylaşım perspektifiyle arttırılmasıdır”.

(http://www.memursen.org.tr/memur-sen-toplu-sozlesme-tekliflerini-acikladi?page=3)

Açıklanan 25 talepte, birkaç hamaset ve istismar amaçlı maddenin dışında, diğer maddelerin, toplu sözleşmeyi takip eden memurları heyecanlandırdığını, rakamlara itiraz olsa bile toplu sözleşmede görüşülecek olmaları nedeniyle Memur-Sen dışındaki sendika ve konfederasyonları da ümitvar bir beklentiye  soktuğunu belirtmeliyiz.

 

Tarih 25 Temmuz 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Tekliflerimizde Israrcı Olacağız"

(http://www.memursen.org.tr/tekliflerimizde-israrci-olacagiz?page=3)

 

Tarih 26 Temmuz 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Toplu Sözleşmeyi Adalet ve Hakkaniyet Üzerine Temellendiriyoruz

(http://www.memursen.org.tr/toplu-sozlesmeyi-adalet-ve-hakkaniyet-uzerine-temellendiriyoruz?page=3)

Aynı gün, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “4/B ve 4/C'lilere Kadro Verilsin

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-4b-ve-4clilere-kadro-verilsin?page=3)

 

Tarih 27 Temmuz 2017.

“Memur-Sen Heyetinden Bakan Sarıeroğlu’na Hayırlı Olsun Ziyareti

(http://www.memursen.org.tr/memur-sen-heyetinden-bakan-sarierogluna-hayirli-olsun-ziyareti?page=3)

 

Tarih 31 Temmuz 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Yalçın: Toplu Sözleşme Masasında Ortak Tavır; Kamu Görevlilerine Daha Fazla Hak Kazandırır

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-toplu-sozlesme-masasinda-ortak-tavir-kamu-gorevlilerine-daha-fazla-hak-kazandirir?page=3)

 

TOPLU SÖZLEŞME PAZARLIĞI BAŞLARKEN…

Tarih 1 Ağustos 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Hakça Bölüşme Hassasiyeti Göz Önünde Bulundurulmalı

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-hakca-bolusme-hassasiyeti-goz-onunde-bulundurulmali?page=2)

Başlayan toplu sözleşme görüşmeleri için bir araya gelen Bakan Sarıeroğlu ve Yalçın’dan Ortak Basın Açıklaması ve ardından Kamu İşveren Heyeti, 21 günlük toplu pazarlık sürecinin 14 gününü iç etti. Hükumet teklifinin 14 Ağustos günü açıklanacağı anlaşıldı, 14 gün boyunca neyin pazarlığının yapılacağı anlaşılamadı.

(http://www.memursen.org.tr/bakan-sarieroglu-ve-yalcindan-ortak-basin-aciklamasi?page=2)

 

Tarih  2 Ağustos 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Büyüyen Türkiye’den Payımızı İstiyoruz

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-buyuyen-turkiyeden-payimizi-istiyoruz?page=2)

 

Tarih  5 Ağustos 2017

Memur-Sen Temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre açlık sınırı Bin 713 Lira oldu. Aynı sendika yoksulluk sınırını 4 bin 817 lira olarak açıkladı. Ama ne yazık ki Memur-Sen’in üç aşamalı dediği toplu sözleşme teklifinde, açıkladığı bu yoksulluk sınırına yaklaşan bir taban maaş talebi yoktu.

(http://www.memursen.org.tr/aclik-siniri-bin-713-lira-oldu?page=2)

 

Tarih  8 Ağustos 2017

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın  “Kamu İşveren Heyeti Masaya Hayırlı Sonuçlar Üretmek İçin Oturmalıdır

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-hakli-taleplerimiz-karsilansin?page=2)

 

MEMUR-SEN TALEPLERİNDE TENZİLATA GİDİYOR: MADDE SAYISI 658’DEN 338’E İNDİRİLDİ

Tarih  9 Ağustos 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Biz, 14 Ağustos'ta Hükümetin 'Evet' Demesini Bekliyoruz

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-biz-14-agustosta-hukumetin-evet-demesini-bekliyoruz?page=2)

Memur-Sen, 9 Ağustos 2017 Tarihinde Türk sendikacılık tarihinde bir ilke imza atıyor ve Devlet Personel Başkanlığına sunduğu ilk 739 teklif, nasıl olduysa önce 658’e ardından ikinci bir indirime giderek sayıyı 338’e düşürüyor.

Anadolu Ajansının Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın ile yaptığı röportajdaki ifade aynen şöyle:

“Yalçın, 11 hizmet kolundaki toplam 658 maddelik tekliflerinin komisyonlardaki değerlendirmelerin ardından 338'e indirildiğini dile getirerek, toplu sözleşme sürecinin bütün hızıyla sürdüğünü söyledi.”

Bu aşamada işveren kanadının henüz bir teklif getirmemiş olduğunu hatırlatırız. Olmayan pazarlıkta peşin indirim!

Ali Yalçın aynı röportajda, 8 Ağustos itibariyle genel taleplerin görüşülmeye başlandığını belirtiyor.

Görüşmelerin 7 Ağustos'a kadar hizmet kollarına ait tekliflerin komisyonlarda ele alınmasıyla devam ettiğini belirten Yalçın, dün itibarıyla genel tekliflerin görüşülmeye başlandığını bildirdi.”

(http://aa.com.tr/tr/ekonomi/memur-sen-hukumetten-evet-demesini-bekliyor/880502)

 

BİRAZ DA GÜLELİM:

Tarih  11 Ağustos 2017.

Memur-Sen’den Toplu Sözleşme Masasına “Helal Gıda Sertifikalı” Dondurma İkramı.

(http://www.memursen.org.tr/memur-senden-toplu-sozlesme-masasina-helal-gida-sertifikali-dondurma-ikrami?page=1)

Aynı gün:

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Masanın Gücü Emeğin Gücü İle Orantılı Olmalıdır”

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-masanin-gucu-emegin-gucu-ile-orantili-olmalidir?page=1)

 

VE NİHAYET HÜKÜMET TEKLİFİ:

Tarih 14 Ağustos 2017.

Kamu İşveren Heyeti Başkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 4. Dönem toplu sözleşmelerinde yüzdelik artış oranlarını 2018 yılı için % 3 +32019 yılı için de % 3 + 3 olarak açıkladı. Komisyon çalışmalarının da 2-9 Ağustos tarihleri arasında toplu sözleşme teklifleri üzerinden tamamlandığı belirtildi.

(http://www.dpb.gov.tr/tr-tr/haber/toplu-sozlesme-sureci-devam-ediyor)

Ortada işveren teklifi yokken 14 gün içinde tekliflerinde % 50 den fazla tenzilata giden Memur-Sen, yedirdiği dondurmayı helal edemiyor, çok kırılıyor.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın  “Bu Teklif Yeni Türkiye'ye Yakışmıyor (‘Bu teklife kapalıyız’ el dövizi ile sözde tepki gösterdi)”

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-bu-teklif-yeni-turkiyeye-yakismiyor?page=1)

 

Tarih 15 ağustos 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın  “Yeni ve Makul Bir Teklif Bekliyoruz

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-yeni-ve-makul-bir-teklif-bekliyoruz?page=1)

 

Tarih 19 Ağustos 2018.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN  “Adalet ve Hakkaniyet Temelli Bir Teklif Bekliyoruz

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-adalet-ve-hakkaniyet-temelli-bir-teklif-bekliyoruz?page=1)

 

ŞAŞKIN MEMUR-SEN’İN ÇALDIĞI KAPILARDA HAYAL KIRIKLIĞI

Tarih 20 Temmuz 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın  “Rakamları Enflasyon Canavarı Değil Milletin Adamı Yükseltsin

(http://www.memursen.org.tr/rakamlari-enflasyon-canavari-degil-milletin-adami-yukseltsin?page=1)

21 Ağustos 2017 tarihli Milliyet gazetesindeki bir haber, Kamu İşveren Heyetinden ümit kesince, Memur-Sen’in Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüştüğünü belirtti.

“Hükumet ile memurlar arasındaki ücret görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan el attı. Önceki gece Başbakan Binali Yıldırım ile Uzakdoğu gezisi öncesinde bir araya gelen Memur-Sen genel başkanı ALİ YALÇIN’ın dün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü öğrenildi. İstanbul’da basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Görüşmenin öncesi ve sonrasında herhangi bir açıklama yapılmadı”

(http://www.milliyet.com.tr/memur-zamminda-cumhurbaskani-ekonomi-2505857/)

 

Yarım Olsun, Kazanım Olsun Çırpınışları:

MEMUR-SEN, YARIM PUAN KARŞILIĞINDA TOPLU SÖZLEŞMEYİ İMZALIYOR

Tarih 21 Ağustos 2017, saat 11 00.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kamu İşveren Heyetinin yeni teklifini açıkladı: 2018 yılı için % 3,5 + 3,5. 2019 yılı için % 4 + 5.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Çağrımızı Yineliyoruz: Bize Zammı Enflasyon Canavarı Değil, Milletin Adamı Versin

(http://www.memursen.org.tr/cagrimizi-yineliyoruz-bize-zammi-enflasyon-canavari-degil-milletin-adami-versin?page=1)

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “Müzakereye Hazır, İmzaya Uzağız, Yeni Adımlar Bekliyoruz

(http://www.memursen.org.tr/yalcin-muzakereye-hazir-imzaya-uzagiz-yeni-adimlar-bekliyoruz?page=1)

Gece geç saatlerde Kamu İşveren Heyeti; 2018’in ilk altı ayındaki artış teklifini yarım puan artırarak  % 3,5’tan % 4’e yükselttiğini açıkladı.

Yarım puan işi çözdü ve Memur-Sen imzaya da, hizaya da hazır hale geldi.

 

Tarih 22 Ağustos 2017.

4.Dönem Toplu Sözleşmesi’ne İmzalar atıldı

(http://www.memursen.org.tr/4-donem-toplu-sozlesmesine-imzalar-atildi?page=1)

Tarih 24 Ağustos 2017.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın  “Yüzde 17.54 Zam, 258 Maddelik Kazanım Sağladık

(http://www.memursen.org.tr/yuzde-17-54-zam-258-maddelik-kazanim-sagladik?page=1)

Yüzde 17,54 zammı da, 258 kazanımı da bulmak bir türlü mümkün olmadı ama 4. dönem toplu sözleşme görüşmelerinin seyir özeti bu.

 

MEMUR-SEN’İN ISRARCI OLDUĞU 25 MADDENİN AKIBETİ

Yukarıda ifade edildiği gibi, Memur-Sen, her ne kadar memurların genelini ilgilendiren konularda 92 teklif sunmuş ve bunlardan 50 adeti toplu sözleşme metnine girmiş ise de, işin başında 25 madde üzerinde özellikle durulacağını, tekliflerin Devlet Personel Başkanlığına verildiği 24 Temmuz 2017 tarihinde kamuoyuna genel başkan Ali Yalçın tarafından açıklanmış ve memurlar nezdinde de taahhüt etmişti.

BASK- ARGE tarafından toplu sözleşme sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla bahse konu 25 madde üzerinden yürütülen araştırmada ortaya çıkan sonuç memurlar açısından büyük bir hüsranMemur-Sen açısından da tam bir fiyaskodur.

Yirmibeş maddeden, hani “üç ayrı teklif verdik” dedikleri artışlar konusunda durum malum: 2018 yılı için % 4+3,52019 yılı için % 4+5.Bu oran maaş hesaplama katsayı ve göstergelerdeki artış anlamına geliyor.

Katsayı ve göstergelere bağlı ödemelerde de aynen yansıyor. Örneğin aile yardımı “2.134 x maaş katsayısı” formülü ile hesaplanıyor. Temmuz 2017 tarihi itibariyle maaş katsayısı  0,102706’dır. Bu durumda aile yardımı 2.134 x 0,102706=219,17 TL’dir. Ocak 2018’de maaş katsayılı % 4 artarak 0,106815’e yükselecek. Bu durumda da aile yardımı Ocak 2018’de 227,94 TL olacak.

Anlaşılan yüzdelik artışların pazarlığı yapılmadı, Hükumet ne dediyse o oldu.

Diğer tekliflerden katsayı ve göstergelere bağlı olanlar yüzdelik artışa paralel olarak aynı miktarda artacak.

Geri kalan maddeler olduğu gibi kaldı.

 

İSTİSMARIN BÖYLESİ…

Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın’ın 24 Temmuz 2017 günü DPB önünde, tekliflerini kamuoyuna açıklarken kullandığı ifadeler manidardı:

Milletin hassasiyet gösterdiği konuları, hakları kamu personel sistemine, kamu görevlilerinin hakları arasına dâhil etmek için ter akıtmayı doğal sorumluluk kabul ettiklerinin altını çizen Yalçın, bu dönemde de benzer taleplerin olacağının müjdesini verdi. Yalçın, ‘Bu kapsamda, “helal gıda”, “Hac farizası izni”, “dini bayram ikramiyesi” ve benzeri konu başlıklarına 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimiz arasında yer verdik’ dedi.”

Bunun adı açıkça din istismarcılığıdır.

Konunun içinde “din” olunca kimsenin itiraz edecek hali kalmayacağını, kimsenin hesap sormaya kalkışamayacağını sanıyorlar..

Üçünün birlikte zikredilmesi özellikle sadece manidar değil açık, arsız ve hayasız bir istismardır.

 

GIDANIN HELALİNİ MEMUR-SEN’E Mİ BORÇLUYUZ?

Bin yıllık Türk-İslam yurdunda, bugüne kadar haram gıda yeniyormuş, hepimiz yemekhanelerde haram gıda yiyormuş gibi “helal sertifikalı gıda”yı kazanım olarak saymak sadece istismar ve hayasızlık değil, affı imkansız bir alçaklıktır. İmza sahipleri, hidayete yeni ermiş ve 1000 yıllık Türk-İslam yurduna ilk adımlarını daha yeni atmış muhtediler midir, anlamak mümkün değildir.

Helal gıda faslında, toplu pazarlıkta dünya çalışma literatürüne artık “ihtimam” kelimesi de girmiş bulunmaktadır. Artık “Helal gıda sertifikalı ürünlere ilişkin alt yapının kurulmasıyla eşgüdümlü olarak kamu kurum ve kuruluşlarınca yemek hizmeti sunulmasında bu ürünlerin kullanımına ihtimam gösterilir.”

Memurlara toplu peşkeş rezaletini yaşatanlar, keşke kendilerine emanet edilen ve kendilerince takip edilmesi gereken taleplerin gerçekleşmesinde verdikleri namus ve şeref sözüne de aynı ihtimamı göstermiş olsalar.

 

HAC İZNİ NASIL BİR KAZANIM?

İzni olmayanlara 20 günlük ücretsiz izin. Zaten her memurun, memuriyeti boyunca bir yıllık ücretsiz izni var. Sözkonusu olan hacca gidecekler için “Ücretli izin” olsa bir dereceye kadar anlamak mümkün. Üstelik her yıl kaç memura hac kurası çıkıyor? Türkiye’ye ayrılan 80 bin kontenjanın ne kadarı memur?  Mesela hac kontenjanından % 5 veya % 10 memur ve emeklisi kontenjanı ayrılması sağlanabildi mi?

2017 hac ücretlerinin (Mescid-i Harama yürüme mesafesindeki 3 kişilik otel odaları için) 22.750 TL’den başladığını, zorunlu ve görevli Diyanet ve Sağlık personeli hariç, kaç memurun hac kurasının çıktığını imza sahipleri biliyorlar mı?

Her yıl 80 bin kişilik hac kontenjanının tamamı memurlara ayrılsa bile son memura en az 40 yıl sonra sıra geleceğini biliyorlar mı?

Hacca niyetlenen memur hacı adayları, yıllık izinlerini ve mazeret izinlerini başka amaçlarla tüketecek kadar gafil davranır mı?

Bu şartlar altında; izni olmaya memur hacı adaylarına ücretsiz izini kazanım saymak utanç verici değil midir?

DİNİ BAYRAM İKRAMİYESİ NE OLDU?

Haftalarca oyalanan milyonlarca memur ve emeklisinin hangi talepleri masada bırakılarakhangi taleplerinden neyin karşılığında vazgeçilerek toplu sözleşme imzalanmıştır?

4688 sayılı Yasanın 28 inci maddesinin Hükumet ve sendikalara “görüşün” dediği; “Memurlara ikramiye” de  (ki Memur-Sen iki dini bayram ikramiyesi diyorduvazgeçilerek masada bırakılanlar arasında.

Burada asıl alçaklık ikramiye teklifini toplu sözleşme masasında bırakmaktan öte, alınamayan ikramiyeye de “dini kılıf” giydirilmesidir.

Dünyanın her tarafında ikramiye ikramiyedir. Dini olanı, milli olanı olmaz, sadece özelliği itibariyle ödenme zamanı belirli dönemlere hasredilir. Kamu işçilerinde de böyledir, ikramiyelerin ikisi Ramazan ve Kurban Bayramından önceki son işgünü ödenir.

Toplu pazarlığın olmadığı dönemlerde dini bayramların öncesinde bayram ikramiyesi istenmesinin veyahut toplu sözleşmeyi hezimete çeviren sendikaların olduğu yerde diğer sendika ve konfederasyonların bayram ikramiyesi istemesi doğrudur. Ama toplu pazarlık yürüten sendikaların ikramiye değil de dini bayram ikramiyesi istemesi ahlaki değildir.

Çünkü memurlarla işvereni aynı olan kamu işçilerinin 2 tam, 4 yarım, bir de 750 TL tutarında Denge Ödeneği olmak üzere 7 ikramiyesi var iken, memur sendikalarının 2 dini bayram ikramiyesi talebi sadece komik değil, aynı zamanda utanç vericidir.

Üstelik, ikramiyeler, maaş tutarında, her çalışanının birer maaşı tutarı esas alınarak ödenir, herkese aynı ödeme yapılmaz.

Elemek gerekir ki; Memur-Sen şaşkınlarının ikramiye taleplerini hesap kitap yapmadan, memurun 2017 yılı ölüm yardımı miktarında dini bayram ikramiyesi istemesi ayrı bir garabettir. Dirimize ne hayırları oldu ki?

 

YANITSIZ SORULAR VE SONUÇ

Memur-Sen 24 Temmuz 2017 tarihinde kamuoyuna deklere ettiği tekliflerini görüşmemiş ve karara bağlamamış ise 21 gün boyunca Kamu İşvereni ile neyi görüşmüşneyi karara bağlamıştır.

Neyin karşılığında % 4+3,5’a imza atmıştır?

İmzadan birkaç gün önce kesinleşmiş olan  “toplu peşkeş” karşısında hem bir yarım puanı daha kurtarmak, hem istifaları önlemek için “Rakamları Enflasyon Canavarı Değil Milletin Adamı Yükseltsin” diyerek topu Cumhurbaşkanına pas etmeyi bir nebze anlamak mümkün.

Oranı “buçuk da olsa” milletin adamı yükseltti ise, Memur-Sen ne işe yaradı anlamak mümkün değil.

Sürece uzaktan ve yakından dahil olan Memur-Sen yöneticilerinin hadsizliğini de açıklayacak bir yol bulamadık.

Örnekleriyle:

Bir sendika yöneticisinin istifa edenleri kast etmek üzere “Deniz dalgalanınca gemi sallanır. Gemi su alır. İlk fareler terkeder. Ancak geminin aldığı su yağmurdandır. Anlayamazlar ilk fareler ölür” diyerek kendi (Memur-Sen) üyelerini fareye benzetmesi ve açıkça tehdit etmesi sendikacılık değildir.

Bir başka Memur-Sen yöneticisinin ise; “Ülkemizin huzuru çıkarımıza tercih edilmiştir”, “15 Temmuz kalkışmasını yaşamış içeriden ve dışarıdan hem ekonomik hem de sosyal açıdan kuşatılmaya çalışılan bir ülke de verilebilecek en son nokta gösterildikten sonra gerekli istişareler yapılarak uzlaşmaya varılmıştır” sözlerini hezimetin kılıflı itirafı olarak görüyoruz.

Netice itibariyle Memur-Sen ile Hükumet arasında imzalanan toplu sözleşmeyi sadece Memur-Sen’in 24 Temmuz günü öne çıkardığı kendi tekliflerine göre değerlendirdik. Memurların talep ve beklentilerine göre değerlendirme memurların kendilerine aittir.

İmzalanan 4. Dönem Toplu Sözleşme maddeleri; 4688 sayılı Kanunun “toplu sözleşmenin kapsamı” başlıklı 28 inci maddesi ile veya doğrudan Memur-Sen ve bağlı sendikalarının toplamda 739 maddelik kendi tekliflerine göre değerlendirilmesi halinde ayrı bir garabet ortaya çıkacaktır.

24 Temmuz 2017 tarihinde DPB önündeki basın açıklamasında, 4/C, taşeron ve sözleşmeli istihdam türünün kaldırılması gerektiğini söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın iki yıldan beri “Görüşüyoruz, olgunlaştırıyoruz, belli aşamaya geldik” dediği konuda, çözüm yolu olarak bir önceki toplu sözleşme metninde bulunan 4/B ve 4/C’lilere ilişkin mutabakat metninin toptan 4. Dönem  Toplu Sözleşme metninden çıkarılması, toplu pazarlığın nasıl yürütüldüğünü tek başına ortaya koyacak niteliktedir.

 

MEMURLARA SESLENİYORUZ

Buradan BASK olarak tüm memurlara bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki;

Makyaj hileleri ile memurları ve emeklilerini aldatmak mümkün değildir.

Yoksulluk içindeyseniz sorumlusu imzacı sendikalardır.

Aile sorumluluklarınızı yerine getiremiyorsanız sorumlusu imzacı sendikalardır.

Çoluk çocuğunuzun önünde mahcup oluyorsanız sorumlusu imzacı sendikalardır.

İhtiyaçlarınızı karşılamakta zorlanıyorsanız sorumlusu imzacı sendikalardır.

Vitrinlerin önünden geçmeye korkuyorsanız sorumlusu imzacı sendikalardır.

Bu imzacı sendikalara İMZA YETKİSİ veren memurlar sorumluluğun paydaşıdır. Pişmanlık anlamlı, istifa haktır.

Verilen yetkiyi kötüye kullananlardan hesabı sorulmalıdır. Biz bu hesabı sorarız!

Memurları yeni bir durum değerlendirmesi yaparak bağımsız sendikaların çatısı altında, BASK çatısı altında  toplanmaya çağırıyoruz.

 

 

Yorum Yap