Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

REHBERLİK LÜKS, PDR ETKİSİZ ELEMAN DEĞİLDİR!

14 Kasım, 2017

10 Kasım 2017 Tarihinde yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri yönetmeliği bakanlığın profesyonel rehberliğe ihtiyaç duyduğunun ispatıdır.

MEB’in çeşitli kurumlarında ve kademelerinde büyük bir başarıyla yürütülmekte olan psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri eğitim ve sağlık sistemleri açısından gelişmiş birçok dünya ve Avrupa ülkesinin standartlarının çok daha ilerisinde organize edilmiş bir model çerçevesinde bugünlere kadar hizmet vermiştir. Okul psikolojik danışmanları koruyucu-önleyici ruh sağlığı hizmetlerinin, ülkenin her mahallesine/köyüne nasıl ulaştırılabileceği konusunda tüm dünyaya model olmuştur.

10.11.2017 Tarihinde yayınlanan yönetmelikle her zaman en iyiye layık olan milletimizin değerli evlatları ve onların ailelerinin ücretsiz olarak faydalanabildiği hizmetler konusunda çok ciddi bir geri adım atılmasıyla hizmet verdiğimiz insanlarımız bu değerli hizmetlerden mahrum bırakılmıştır.

Psikolojik danışma hizmetleri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile onurlandırılmış her bireyin sonuna kadar hak ettiği bir hizmettir, ülkemizde var olan örnek/model uygulamalardan geri adım atılması kabul edilemez.

Sendikamız üyesi alan uzmanlarının katkılarıyla oluşturduğumuz rapor, yeni yönetmeliğin yanlışlarını açıkça ortaya koymaktadır:

1- Gelişimsel okul psikolojik danışmanlığı modeline uygun olarak hizmet veren yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Gelişimsel okul psikolojik danışmanlığına ait kavramlar temel aldığı kuramlarla alakasız biçimde kırpılmış ve gelişimsel ilkelere aykırı, çelişkilerle dolu bir ucube yaratılmıştır.

2- Ruh sağlığı yasa tasarısının yakın zamanda çıkacağının konuşulduğu, bu alanda ciddi atılımlarla, gelişimlerle aydınlanmaya devam eden ülkemizde en son “Mesleki Yeterlilik Kurumu” tarafından belirlenen “psikolojik danışman, okul psikolojik danışmanı ve kariyer psikolojik danışmanı “unvanları ve meslek standartları” ülkemiz adına büyük bir gelişim olarak karşımıza çıktı. Buna karşılık Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan yönetmelik değişikliği ile var olan “psikolojik danışman” unvanı tamamen silinerek yerini tartışmalı bir unvan olan “rehberlik öğretmeni”ne bıraktı. Bu durum psikolojik danışma ve rehberlik alanında hep ileri bakan ülkemizin standartlarını 1960’lara çekmekten başka bir şey olmadığının açık bir ifadesidir.

3- Yönetmelik, psikolojik danışma ve rehberlik ile psikoloji mezunları haricinde branşlardan atamaların önünü açmaktadır. Rehberlik öğretmeninin nereden mezun olması gerektiği yönetmelikte belirtilmemiştir.

4- Eski yönetmelikte alan dışı rehber öğretmenlerin psikolojik danışma yapamayacakları bilgisi mevcutken yeni yönetmelikle beraber eğitim programları, felsefe, sosyoloji… mezunu rehberlik öğretmeni arkadaşlarımız psikolojik danışma yapmaya zorlanmaktadır. Bu durum, alan dışı arkadaşlarımızın eğitim almadıkları bir alanda yapmak zorunda bırakılacakları müdahalelerle ruh sağlığı alanında ciddi bir çürümeye sebep olması demektir. Sağlık bakanlığına, psikiyatristlere ve klinik psikologlara iş yükü olarak yansıması kaçınılmazdır. Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı böyle bir hizmeti hak etmemektedir.

5- “Rehberlik öğretmeni” unvanının korunması ve güçlendirilmesi ile sayın müsteşarın kaygısı olan “elemanlar” arası çalışma barışı gelemeyecektir. Çünkü öğretmen unvanından beklenti bu “eleman”ların derse girmesi yönündedir. Bu karmaşa rehberlik öğretmeni unvanının bilimsellikten uzak, ucube bir unvan olmasından kaynaklanmaktadır. MYK’nın tanımladığı okul psikolojik danışmanı unvanı ve standartları uygulamaya konmalıdır. Çalışma barışının tek koşulu ucube rehberlik öğretmeni unvanının terk edilmesi ve beklentilerin psikolojik danışman unvanı üzerinden farklılaştırılmasıdır.

6- Danıştay kararına rağmen, okulöncesi kurumlarda rehberlik öğretmeni (psikolojik danışman) normlarının durumu halen bir muamma olmakla beraber yeni yönetmelikte rehberlik hizmetleri yürütme komisyonu içinde rehberlik öğretmeninin yer almadığı veya unutulduğu gözleniyor. Eğitim kademeleri açısından gelişimin en hızlı olduğu kademe olan okulöncesinde öğrencilerimizin ruh sağlığının ve gelişimlerinin kaderine terk edilmesi kabul edilemez.

7- Son yıllarda artarak çoğalan, aile ve sosyal politikalar bakanlığının personel yetersizliği sebebiyle bakanlığımızla işbirliği içinde yürütmeye çalıştığımız danışmanlık tedbirleri tamamen rehberlik öğretmenlerinin işi haline gelmiştir. Okuldaki iş yükünü ciddi biçimde arttıracağı su götürmez olan bu düzenleme ile artık danışmanlık tedbiri hizmeti danışmanlık tedbiri verilen bireylere adresine en yakın okulun rehberlik servisi tarafından verilecek. ASBP’de sosyal çalışmacı personel sayısını arttırmak yerine MEB personeli olan, işi başından aşkın, her işe koşan ve asli görevi okul olan rehberlik öğretmenleri ciddi bir yükle karşı karşıya kalmıştır. Bu yüzden rehberlik öğretmenleri yakın gelecekte kendi işlerini yapamaz hale geleceklerdir.

8- Danışmanlık tedbirlerinin uygulaması ile ilgili maddeler çocuk koruma kanunu ile çelişmektedir. İlgili yasaya göre mezuniyeti itibariyle “sosyal çalışmacı” statüsünde kabul edilemeyecek alan dışı rehberlik öğretmenlerinin danışmanlık tedbiri uygulaması yapması yasal değildir.

9- Görüşülecek öğrencilerle ilgili okul müdürüne bilgi verme zorunluluğu gizlilik ilkesinin ihlalidir.

10- Görüşülecek öğrencilerle ilgili okul müdürüne bilgi verme zorunluluğu teneffüslerde çat kapı soru sormak isteyen öğrencilerin yardım almalarına engel bir uygulamadır.

11- Nöbet görevinin getirilmesi mesleğimizin etik ilkelerinin ihlalini beraberinde getirmektedir. Psikolojik danışma hizmeti veren rehberlik öğretmeninin(psikolojik danışman) teneffüslerde otorite görünümü sergileyecek olması verilen hizmetin kalitesini ciddi anlamda düşürecek, öğrencilerin rehberlik servisine başvuru sayısında düşüşe sebep olacaktır.

12- Psikolojik testleri uygulayacak ve değerlendirecek kişilerin mezuniyetleri açısından bir belirsizlik söz konusudur. Unvan ve mezuniyet tartışmaları bu alanı da olumsuz etkileyecek, psikolojik danışma ve rehberlik mezunları ile psikoloji mezunu dışındaki personelin psikolojik test uygulamaları geri dönülmez hatalara sebep olacaktır. Burada ortaya çıkacak sorunların büyümesi ile birlikte bu sefer daha güvenilir uygulamalar için sağlık bakanlığının iş yükü artacak ve sistem gittikçe niteliksizleştirilecektir.

13- Okullarda çalışan rehberlik öğretmenleri sık sık RAM tarafından çeşitli projelerde ve ekip çalışmalarında görevlendirilebilecektir. İş yükünü ciddi bir biçimde arttıracak bu madde yasal açıdan çok sıkıntılı görülmektedir. Bu yönetmelikle çelişen şekilde Rehberlik öğretmenlerinin kendi görev yerleri dışında isteği dışında görevlendirilmeleri yasal değildir.

14- Yaz tatili diğer öğretmenler gibi kullanılır denilmesine rağmen rehberlik öğretmenleri tercih dönemlerinde, kayıt dönemlerinde okula çağrılabilecektir. Yasal açıdan sıkıntılı olan bu madde özlük haklarının hiçe sayılması anlamına gelmektedir.

15- RAM’larda görev yapan Rehberlik öğretmenlerinin görevleri arasında Özel eğitim öğretmenlerinin işi olan ve ayrı bir uzmanlık gerektiren eğitsel tanılama ve değerlendirme işine yer verilmiştir. Fiili durum etik ve bilim dışı bir biçimde yasal hale bürünmüştür. Eğitim almadığımız bir alanda söz sahibi kılınmayı kabul edemeyeceğimiz gibi bu durum Ramlarda görev yapan Özel eğitim öğretmenleri ile rehberlik öğretmenleri arasında mesleki sınırları kaldıracak,  “çalışma barışını” olumsuz etkileyecek, bilim dışı olarak alınan kararlar öğrencilerin hayatını karartmaya devam edecektir. Bu yönetmeliğe bakıldığında özel eğitim bölümünde çalışan rehberlik öğretmeni ile özel eğitim öğretmeni arasında fark görülmemektedir ve özel eğitim alanının bilim ve öğrenci yararı aleyhine işgali söz konusudur.

16- Aile, ev, hastane ziyaretleri ile ilgili maddeler beraberinde yasal bir boşluk getirmiştir. Bu ziyaretleri yapan personelin ücreti, masrafları nasıl ödenecektir, aile ziyareti yapan personelin güvenliği nasıl sağlanacaktır gibi sorular havada kalmaktadır. Bunun yanında aile ziyareti iş yoğunluğunun artması anlamına gelmektedir.

17- Yeni yönetmelikte ilçe milli eğitim seviyesinde PDR hizmetlerinin nasıl yürütüleceği konusu tam bir karmaşadan ibarettir, bu bağlamda RAM müdürlerinin eski yönetmelikte yer alan görevleri de zihinleri karıştırmaktadır.

18- RAM’larda büro ve yardımcı hizmetlerde çalıştırılacak personelle ilgili bilgilerin ortadan kaybolmuş olması kaos anlamına gelmektedir.

19- RAM’lardan beklenen ve imkanlar dahilinde zaten uygulanan okul ziyaretlerinin uygulanma zorunluluğu zaten ciddi bir iş yükü olan RAM’ların çalışamaz hale gelmesi demektir.

20- RAM’larda birbirinden çok çok farklı işler yürüten özel eğitim bölümü ile rehberlik hizmetleri bölümü başkanlarının görev tanımları kırpılıp tek başlık altında tanımlanmaya çalışılmıştır, bölüm başkanlarının görevleri sebepsiz yere sadeleştirilip bulanıklaştırılmıştır.

21- RAM’da görev yapan bölüm başkanlarının bazı görevleri müdür yardımcılarına aktarılarak müdür yardımcılarının iş yükü arttırılmıştır.

22- Okullarda görev yapan rehberlik öğretmenlerinin destek eğitim odasından eğitim alan öğrencilerin gelişimlerini takip etmeleri beklenmektedir. Özel eğitim alanı uzmanlık gerektiren bir alandır ve rehberlik öğretmenlerinin alanı dışındadır.

23- Yönetmelikte stres, kişisel sorunlar, travmatik yaşantılarla baş etme becerileriyle ilgili çalışmalar yapılması istenirken anlaşılması güç, yuvarlak ve bilimsel terimlerden uzak bir dil kullanılmıştır. Bununla birlikte travmatik yaşantılarla ilgili çalışmalar yapması beklenen alan dışı rehberlik öğretmenleri ile bu alanda ek eğitimler almamış, uzmanlaşmamış PDR ve Psikoloji mezunu rehberlik öğretmenlerinin travmatik çalışmalarla ilgili çalışmalar yapması yeterlilik açısından uygun değildir. İl ve ilçe düzeyinde kurulan travma ve krize müdahale ekiplerinin varlık sebeplerinden biri de budur.

24- Bu yönetmelik sınıf rehber öğretmenlerinin özellikle de okullarında rehberlik öğretmeni bulunmayan sınıf rehber öğretmenlerine eğitim almadıkları rehberlik alanıyla ilgili angarya içeren ve iş yüklerini abartılı biçimde arttıracak görevlerin okul müdürü tarafından verilmesinin önünü açmaktadır. Eğitim sistemimizin kilit noktasında yer alan, öğrenci lehine kendilerinden daha çok verim almak için yüklerini, streslerini iyice azaltmamız ve el üstünde tutmamız gereken sınıf/branş öğretmenlerine bu yükün yüklenmesi ne işe yarayacaktır?

25- Milli eğitim müdür yardımcısı/Şube müdürünün görev tanımları ortadan yok olmuştur. Bu maddenin kaldırılması hizmet ve yetkide eksiklik doğurur.

26- RAM müdürlerinin mezuniyet şartları yeni yönetmelikte ortadan kaldırılmıştır. Verilen hizmetlerin kalite standartları açısından bakıldığında RAM’da ne işlerin nasıl yürüdüğünü bilmeyen kukla RAM müdürleri türeyecektir.

27- RAM’larda yoğunluk azmış gibi özel eğitim öğretmenlerine aile ziyareti görevi getirilmiştir.

28- Eğitim kurumlarımızda, yurtlarda kağıt üzerinde destanlar dolduran yönetmelikler, idareci ve öğretmenler, okul nöbetçileri ve güvenlikçileri ile sağlanamayan düzen etkin rehberlik hizmeti ile sağlanabilir. Bakanlık bunun yerine rehberlerimizi belletmen yapmak, gözetmen olarak sınava sokmak, nöbet tutturmak peşine düşmüştür. Uygulanması halinde disiplin sorunlarının hatta adli olayların arttığını, akademik başarının düştüğü göreceğiz.

29- Psikolog, psikometrist, eğitim programcısı, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimi ve eğitimcisinin görevleri yeni yönetmelikte kırpılmış, yok edilmiştir.

30- Bu yönetmelikte yer alan bunca YANLIŞ kesinlikle gözden kaçmış olamaz. Taslak halindeyken belirttiğimiz tüm çekincelere rağmen, hatalarla dolu bir biçimde yayınlanan bu yönetmelik adeta bir kastın varlığını düşündürmektedir.


SONUÇ OLARAK;

Okullarımızda yaşanan sorunların koruyucu aşısı, sorun yaşayan öğrencilerin ilacı Rehberlik ve Psikolojik Danışma servislerimizdir. Psikolojik danışma hizmeti; eğitim sisteminin özel ve ana hizmet birimidir. Bu hizmetin ehil kişiler tarafından, her eğitim kademesinde, kesintisiz verilmesi esastır.

Terörden madde bağımlılığına kadar geniş bir mücadele alanında önleyici hizmet veren psikolojik danışmanlar, travmatik yaşantılardan geçerek ülkelerini geride bırakmak zorunda kalan, okullarımızda eğitim ortamına kattığımız yabancı uyruklu bireylerin ruh sağlıklarının normalleştirilmesi konusunda çalışmaya, ihmal ve istismarın önlenmesine, çocukların suça sürüklenmelerini engellemeye ve sayılamayacak birçok alanda hizmet vermeye, eğitim sistemimizin koruyucu ve etkili “elemanı” olmaya devam edecek. Sendikamız da bu ihtisas alanında çalışanlar ve bu hizmeti alanların yanında taraf olacaktır. Bakanlığa çağrımız bilimsel dayanaktan ve ülke gerçeklerinden uzak yönetmeliklerle gölge etmemesidir.    

Anadolu Eğitim Sendikası

Yorum Yap

"8- Danışmanlık tedbirlerinin uygulaması ile ilgili maddeler çocuk koruma kanunu ile çelişmektedir. İlgili yasaya göre mezuniyeti itibariyle “sosyal çalışmacı” statüsünde kabul edilemeyecek alan dışı rehberlik öğretmenlerinin danışmanlık tedbiri uygulaması yapması yasal değildir." Bu ibarede bir hata olduğunu düşünüyorum

Çünkü:13/06/2012-6327/38. md. ile resmi gazetede yayımlanan şekli ile adı geçen konu: "Sosyal çalışma görevlisi: PDR, psikoloji, sosyoloji,çocuk gelişimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet alanında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını ifade eder" şeklinde değiştirilmiştir. Buradan anlaşılacağı üzere danışmanlık tedbirini herkese yaptırabileceklerdir.Saygıyla