BASK ve Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper ÖĞRETİCİ 2024-2025 Eğitim- Öğretim yılı sonu ile ilgili değerlendirme yaptı. ÖĞRETİCİ’nin açıklamaları şöyle;
2024-2025 eğitim öğretim yılı her şeyden önce temiz ve güvenli başlamadı. Yıllardır okullarda İşkur aracılığı ile geçici olarak asgari ücretle göreve başlayan temizlik görevlileri yerine yeni bir buluş gerçekleşti. İUP adı altında asgari ücretten çok daha az ücretle çalıştırılma düşüncesi ile daha fazla personel görevlendirileceği düşünüldü. 120 bin kişilik başvuru için 30 bin kişi bile bu düşük ücretle çalışmak için başvurmadı...
Tabii ki okullar temizlik ve güvenlik görevlisi olmadan eğitim öğretime başladı. Yaptığımız onca uyarıya rağmen ilk başta bu gerçek kabul edilmese de sonradan bu uygulamanın yanlışlığı anlaşıldı.
Eski sistem üzerinden 30 bin kişi görevlendirilirken İUP kapsamında çalışanların ücretlerine bir kaç kez artış yapıldı ancak bu artış yine asgari ücrete yaklaşmadı...
Temizlik kadar önemli konulardan biri olan güvenlik görevlisi eksikliği nedeniyle dışardan elini kolunu sallayan herkes okula girdi. Yıl içerisinde ne yazık ki bir çok ilimizde hem öğrenci hem öğretmenlerimiz saldırıya uğradı. Yani okullarımız eğitim öğretime hem temiz hem de güvenli başlayamadı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden ele alındı ancak verilen sözler bile tutulmadı. Bir önceki bakanın vermiş olduğu uzman öğretmenlik şartının 5 yıla indirilmesi dahi düzenlemede yer almadı.
Paydaşlarla birlikte kalıcı bir ÖMK talebi yerine AYM 'nin iptal etmiş olduğu bazı maddelerdeki düzenleme ile yeniden olduğu gibi kanunlaştı. Her zaman söylediğimiz gibi öğretmenlerin, eğitimin paydaşlarının içerisinde olmadığı düzenlemeler kalıcı olmaz.
Mülakat haksızlığı devam etti. Seçim öncesi sözü verilmesine rağmen kaldırılmayan mülakat nedeniyle on binlerce öğretmenimiz mülakata girdi. Ülke genelinde komisyonlar adaylara genellikle KPSS puanının aynısını verirken bazı komisyonlar birer, bazı komisyonlar üçer-beşer puan fazla vermiştir. Bu durumdan dolayı zaten adil bir değerlendirme olmayacağı açık iken göz göre göre 1611 öğretmenimiz kontenjanda ile kontenjan dışı kalmıştır.
Alım gücünün düşüklüğü, maaşların yetersizliği, verilen artışların enflasyon altında ezilmesi başta olmak üzere 13 Ocak'ta bir çok sendika ortak eylem yapmış ve bir günlük iş bırakmıştır. Bu eylemler sadece eğitim alanında değil tüm kamu kesiminde yapılmasına rağmen MEB yine farkını ortaya koymuş, bu eyleme katılanları korkutmaya çalışacak şekilde iş bırakmanın doğru olmadığını ifade eden bir uyarı niteliğinde yazı göndermiştir. Daha önceleri bir çok kez iş bırakmada yapılmayan uygulama bu dönemde devreye alınmıştır.
Proje okulları keyfiliği tüm hızıyla devam etti. Her sene keyfiliğin hüküm sürdüğü, amacına uygun hareket edilmeyen proje okullarında bu sene yine öğretmen ve yönetici atamalarında büyük mağduriyetler oluştu. Okulda kalan öğretmenler neden kaldığını, okuldan giden öğretmenler neden gittiğini bilmemektedir. Yaklaşık 2300 proje okulu adı altında yapılan bu keyfilik bu eğitim öğretim yılına da damgasını vurdu.
Norm fazlası atamaları, il içi ve il dışı yer değiştirememe, ücretli öğretmenlik başta olmak üzere yine bir çok sorun bu eğitim öğretim yılında devam etti...
Umut ediyoruz ki bir sonraki eğitim öğretim yılında bu sorunlar görülsün, düzeltilmesi için adımlar atılsın...
Biz düzelmesi için mücadele etmeye devam edelim, size iyi tatiller öğretmenim....