Sayı:1058-25/8449 Tarih:21/08/2025
Konu: Yurt Dışı Öğretmen Görevlendirmelerinde Engelli Öğretmenlerin Durumu
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Yüksek Öğretim Ve Yurt Dışı Öğretim Genel Müdürlüğü
İlgi : a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
b) Bakanlıklar arası Ortak Kültür Komisyonunun Çalışma Esas Ve Usulleri İle Bu Komisyon Tarafından Yurt Dışında Görevlendirilecek Personelin Nitelikleri İle Hak Ve Yükümlülüklerinin Belirlenmesine İlişkin Karar
c) 2025 Yılı Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenleri Seçme Sınavı Başvuru Kılavuzu
Bakanlığınız tarafından yurt dışında görevlendirilecek öğretmenlerin belirlenmesinde dayanak yasal düzenlemeler ilgi (b) olarak gösterilmekte, nitekim sonuncusu ilgi (c) olmak üzere her yıl yayımlanan kılavuzda da dayanak düzenleme olarak ilgi (b) ye atıf yapılmaktadır. İlgi (b) düzenlemesinin 3. Bölüm “Yurt Dışında Görevlendirilecek Personelde Aranacak Şartlar” başlıklı 7. Maddesinin (g) bendi şu şekilde kaleme alınmıştır: “Görevini yapmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile engelli bulunmamak”.
Nitekim dayanak maddede yer alan bu düzenleme uyarınca ilgi(c) kılavuzda da 2.1.e bölümünde aynı şartlar aranmakta, yurt dışında görev yapmak için başvurmak isteyen öğretmenlerin “görevini yapmasına engel olabilecek” engeli bulunmaması şartı aranmaktadır.
Anayasamız engelli bireylerin haklarının korunmasında bizatihi özem göstermiş ve bireyler için “pozitif ayrımcılık” yapılmasını öngörmüştür. Anayasanın 10. Maddesinde engelli bireyler için alınacak önlemlerin ayrımcılık sayılamayacağı, yine aynı maddede devletin tüm bireylerine eşitlik ilkesi ile muamele edeceği belirtilmektedir. İdare, tüm yurttaşlarına iş ve işlemlerde eşit yaklaşmak zorundadır. Takdir hakkını kullanırken de anayasal çerçeveden kopmadan, kanunların izin verdiği ölçüde ve ölçülülük ilkesi ve takdir yetkisinin sınırları içinde hareket etmek zorundadır.
İlgi (b) ve ilgi (c) deki belirtilen düzenleme, kanaatimce birçok bakımdan sorgulanmaya açıktır. Şöyle ki her şeyden önce ulusal düzeyde öğretmenlik ruhsatını haiz olan öğretmenlerin, yurt dışında bu görevi yapmasında ne gibi engel olabilir? Diğer taraftan görev yapmasına engel olabilecek engeli tespit ve tayin etmek ve dahi buna karar vermek, komisyonların yeterliliğinde midir? Birçok uluslar arası ve ulusal yasal düzenlemeler, engelli bireylerin gerek özel, gerek iş hayatını kolaylaştırıp, toplumla entegrasyonunu sağlamayı artırıcı önlemler almayı teşvik etmekte, hatta düzenleyici işlem yapmayan devletler hakkında yaptırımlar ön görmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilgili konuda bir çok revizyon ile çağdaş seviyeyi yakalamıştır. Fakat gelinen noktada yukarıda değinilen düzenleme, belki o dönem şartlarında yasa koyucuyu haklı gösterecek tarafları olsa dahi, günümüz şartlarında açık bir ayrımcılık izlenimi vermektedir. Engelli olmak tabirini sembolik ve şekli bir mülahazada değerlendirmek yanlış olacaktır. Günümüzde engelli bireylerin,
engelsiz bireylere nazaran yapabildikleri şaşırtıcı düzeye ulaşmıştır. Buradaki ayrım engelli ya da engelsiz olmak değil, vizyon meselesidir. Gerekli kişisel gelişimi gösteren, kendini geliştiren, yeterli donanım ve vizyona sahip engelli bireyler bırakın yurt dışında çalışabilmeyi, dünyayı yerinden oynatacak güç ve kudrettedir. Yurtdışına personel görevlendirmedeki temel amaç “Türk kültürünün yurt dışına tanıtılması” ise bu temsili sağlayacak kişinin fiziki engeli olup olmadığına bakılması çelişkidir, keza pekâlâ engelli birey bu maksadı daha iyi gerçekleştirebileceği gibi, engelsiz bireyin bu amacı daha iyi gerçekleştireceği varsayımı yerinde değildir. Kaldı ki “eğitimde fırsat eşitliği” ve “herkes için eğitim” ilkelerinin daha eğitimciler nezdinde vücut bulmadan nasıl hayata geçirileceği de sorulası bir sorudur.
Bunun dışında yakın zaman kadar hakimlik-savcılık mülakatlarında da yaşanan benzer olumsuz durum çözüme kavuşturulmuş ve artık engelli bireylerin hakim ve savcı olarak görev yapmaları mümkün olmuştur. Bu durumu da Bakanlığınız için olumlu emsal bir düzenleme olarak dikkatlerinize sunmak istiyoruz.
5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun, Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme ve daha birçok yasal düzenleme engelli bireylerin yeteneklerinden diğer bireylerle eşit şartlarda faydalanmayı, her türlü seçme tercihlerinde bireylerin eşit şartlarda yarışmasını esas almaktadır.
Hülasa, yurt dışına öğretmen görevlendirirken yeterlilik kriterlerinde “engeli olmamak” ifadesi hiçbir sosyolojik ve bilimsel temelle örtüşmediği gibi, kanunların arkasından dolanıp gizli bir “ayrımcılık” algısı oluşturmaktadır. Biz başvurucu olarak, sadece 3 aylık yaz döneminde 12 farklı il, birçok ülke gezmiş eğitimci üyelerimiz olduğunu biliyoruz. Engelin zihinlerde olabileceğini savunan bir sendika olarak, yurt dışına giriş mülakatlarında hak kazanılamayacaksa bile bunun engelli olmaktan dolayı değil, sair şartlar sebebiyle olmasını yeğleriz. İnanıyoruz ki engelli birçok öğretmen, ülkemizi yurt dışında ziyadesi ile temsil edecek güç, kuvvet ve kudrete sahiptir. Engeli olmak kalıpsal yargısının atına sığmayacak kadar geniş dünya görüşü olan birçok öğretmen için bahse konu yasal düzenleme komik ve fakat aynı zamanda acı verici olmaktadır. Şu gerçeğin farkında olmak gerekir ki mevcut düzenlenin insan haklarına yaraşır hale getirilmesi tabiri yerinde ise kimseye “kapı açmayacak” aksine mevcut halde kalması kapıları yüzümüze kapatacaktır. Çünkü nihayetinde tek şart engel ile ilgili olmayıp, engeli olup başka şartlardan elenebilecek adaylar olabileceği gibi(örneğin temsil kabiliyeti), engeli olmayıp ta elenebilecek adaylar olacaktır. Ya da tüm şartlarda mahir olduğunu gösteren aday salt engelli olduğundan bahisle elenmeyecektir.
Anlattığımız sebep ve gerekçeler ışığında, kendi okullarında ve eğitim sisteminde işini iyi yapan engelli öğretmenlerin pekâlâ yurt dışında da bu işi layığı ile yapabileceğine Bakanlığınızın önce kendisi inanarak, bahse konu mevzuat hükmünün değiştirilmesi ve hukukun ve dahi Anayasamızın temel ilkelerinden olan eşitlik ilkesine uygun hale getirilmesini başta tüm engelli bireyler ve dahi tüm eğitimciler adına talep ediyoruz. Ayrıca Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yapılacak çalışmaları, yapılamayacak ise sebeplerini de öğrenmek istiyoruz.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz.