Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) olarak her yıl enflasyon altında alınan ücret artışlarını, vergi dilimi mağduriyetini, EK ZAM ve toplu sözleşmenin her yıl yapılması talebimizi salgın koşullarını da dikkate alarak haykırdık…

Ardından TUİK'in enflasyon sepeti için fiyatları nereden aldığını sormak için telgraf çektik...

BASK Genel Başkanı Bayram ZENGİN’in açıklamasından satır başları;

Bugün TÜİK tarafından açıklanan ısmarlama Mart ayı enflasyon oranı sabrımızı taşırmıştır.

Defalarca TÜİK enflasyon sepetinin memur ve emeklileri için bir şey ifade etmediğini, ücretliler için özel sepet oluşturulması gerektiğini söyledik.

Defalarca TÜİK’in oranlarının ısmarlama olduğunu söyledik.

Defalarca enflasyon oranlarının hayat pahalılığını açıklamaya yetmediğini, bunun başka bir açıklaması olması gerektiğini söyledik.

Defalarca TÜİK’in fiyat aldığı merkezlerin açıklanmasını istedik.

Muhatap bulamadık.

Toplu sözleşmelerin toplu sö(y)leşmeden ileri gitmediğini, toplu pazarlık masasının memurların sorunlarına derman olmadığını söyledik.

Torba kanunlara bir türlü memur sorunlarının niçin giremediğini anlayamadık.

Ekonomi  ve hukuk reform paketlerine memur sorunlarının neden yer almadığını öğrenemedik.

Hükumetin ve Merkez Bankası enflasyon tahminlerinin tutmadığını, her defasında memur ve emeklilerinin enflasyona ezdirildiğini söyledik, dinletemedik.

İnsan onuruna yaraşır hayat süremediklerini ifade ettik, Mısırda sağır sultana duyurduk, Hükümete duyuramadık.

Memur ve emeklilerinin aile sorumluluklarını yerine getirmede acze düştüğünü söyledik, inandıramadık.

Toplu sözleşmelerin de, Hakem Kurulu Kararlarının da kapalı kapılar ardında alınan ve sonradan kamuoyu ile paylaşılan metinler olduğunu ifade ettik, ikna edemedik.

Ve işte TÜİK Mart enflasyon oranı açıklandı: %1.08

Aralık ayına göre ise % 3.71

5. Dönem Toplu Sözleşmesinde Hakem Kurulu Kararına göre memur ve emeklilerine 2021 Ocak ayında yapılan % 3’lük sefalet artışı, TÜİK’in ısmarlama enflasyonuna rağmen, dönemin bitmesine 3 ay kala erimiş ve memur ve emeklileri cepten yemeye başlamıştır.

Hakem Kurulu kararı memur ve emeklilerini açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum etmiştir.

Bir kez daha Hakem Kurulu Kararını kabul etmediğimizi, Kararın revize edilmesi gerektiğini, memur ve emeklilerinin kayıplarının telafi edilmesi için EK ZAMmın şart olduğunu haykırıyoruz.

Değerli basın mensupları, kıymetli kamu görevlileri bildiğiniz gibi tüm kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarını düzenleyen toplu sözleşme hükümleri, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden iki mali yıl için geçerli olduğundan her toplu sözleşme döneminde önümüzdeki iki yılın tahminleri dikkate alınmakta ve bu durumdan her zaman kamu çalışanları zararlı çıkmaktadır.

Çok geçmişe gitmeden son iki toplu sözleşmeden örnek verecek olursak;

Ağustos 2017 tarihinde imzalanan 4. Dönem Toplu Sözleşmelerinde 2018 yılı için yüzdelik zam oranları ilk altı ay için %4, ikinci altı ay için %3,5 iken yıllık alınan zam oranı %7.64 olmuş; 2018 yılında gerçekleşen enflasyon ise 20,3 olunca kamu çalışanları enflasyon altında ezilmiştir.

Aynı toplu sözleşmede 2019 yılı için yüzdelik zam oranları ilk altı ay için %4, ikinci altı ay için %5 iken yıllık toplam alınan zam oranı %9.20 olmuş; 2019 yılında gerçekleşen enflasyon ise 11.84 olunca kamu çalışanları enflasyon altında ezilmiştir.

Ağustos 2019 tarihinde anlaşma olmadığı için danışıklı olarak hakem heyetine götürülen 5. Dönem Toplu Sözleşmelerinde ise 2020 yılı için yüzdelik zam oranları ilk altı ay için %4, ikinci altı ay için yine %4 iken yıllık toplam alınan zam oranı %8.16 olmuş; 2020 yılında gerçekleşen enflasyon ise 14.60 olunca kamu çalışanları enflasyon altında ezilmiştir.

Aynı toplu sözleşmede 2021 yılı için yüzdelik zam oranları ilk altı ay için %3, ikinci altı ay için yine %3 iken daha 2021 yılının ilk üç ayında enflasyon %...... olmuş ve memurlar daha yılın üçüncü ayında enflasyon altında kalmıştır.

Buradan yetkililere ve kamu çalışanlarına sesleniyoruz;

İki yıl sonrasının tutmayan enflasyon hedefleri ile toplu sözleşme yapmak istemiyoruz. Nasıl ki bütçe her yıl yapılıyorsa Toplu Sözleşme de her yıl yapılmalıdır.