2020 yılına Covid -19 pandemisi damga vurdu.
2019/2020 Eğitim ve Öğretim Dönemi çalışma takvimine göre II. Dönemin 3 Şubat 2020 -19/06/2020 tarihleri arasında yapılacağı planlanmıştı. Genelgeye göre 2020/2021 Yılı Eğitim ve Öğretim Yılının 07/09/2020 tarihinde başlaması öngörülmüştü.
Ancak 2020 yılının Mart ayında Covid – 19 pandemisi nedeniyle tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli tedbirler alınmak zorunda kalındı.
Okullar kapatıldı ve uzaktan çalışma şeklinde eğitim yapılmaya başlandı.
Cumhurbaşkanlığının 22 Mart 2020 tarihli ve 2020/4 sayılı Genelgesinde; “… Covid-19 pandemisinin yayılmasının önlenmesi amacıyla bu salgınla mücadeleyi ve salgının etkilerini azaltılmasına yönelik faaliyetleri zafiyete uğratmayacak ve kamu hizmetlerini aksatmayacak şekilde, ihtiyacı karşılayacak kadar asgari sayıda personelin bulundurulması şartıyla; çalıştırılma biçimine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemleri uygulanabilir… “ şeklinde düzenlemeye göre Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, 27/03/2020 tarihinde “İdari İzin, Dönüşümlü ve Uzaktan Çalışmaya İlişkin Usul ve Esaslar” konulu yazısını yayımladı. Bu düzenlemede; dönüşümlü çalışma; “birimlerde ve alt birimlerde yürütülen hizmetlerin zafiyete uğratılmadan asgari personel ile yerine getirilmesini ve bir kısım personelin dönüşümlü olarak idari izinli sayılmasını” , uzaktan çalışma: “ Covid 19 salgını süresince Bakanlık personelinin ikamet noktasından Bakanlık hizmetlerini yerine getirmek adına bilişim ve iletişim sistemleriyle çalışmasını” şeklinde tanımlandı. Esaslarda ayrıca eğitimi ve öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim yolu ile devam eden yönetici ve öğretmenlerin mücbir sebepler dışında görev mahallerinden ayrılmayacakları ve uzaktan eğitimi koordine edip yapacakları ve öğrenci ve velilerle irtibat halinde kalacakları belirtildi. Uzaktan çalışma yapan yönetici ve öğretmenlerin de bu süre zarfında idari izinli sayılacakları belirtildi.
2019/2020 Eğitim Öğretim Yılında uzaktan çalışma ile tamamlandı.
19.06.2020 günlü, 31160 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Bakanlık, öğretmenlere verilen hizmet puanları ile ilgili önemli ve yeni düzenlemeler yaptı. Öğretmenlere verilen hizmet puanlarının çalışma süresine bağlı olmayan sebeplerine yeni eklemeler yapıldı. Hizmet puanı verilmesinde çalışma süresinin etkinliğini azaltan bu düzenlemeler hukuki bakımdan tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu değişiklik ile zorunlu hizmet bölgesinde gerekli süreden fazla çalışanların artırımlı hizmet puanı alması için bir önceki yönetmelik maddesi ile getirilen “zorunlu hizmet bölgesinde çalışma koşuluyla atanma” şartı kaldırıldı. Bir çok haksız uygulamaya ve eşitsizliğe neden olan bu koşulun kaldırılması yerinde bir düzenleme ise de Bakanlığın bu konudaki düzenlemeleri yeni sorunları da beraberinde getirdi. Yönetmelikte geçmişe dönük hizmet puanı kayıplarına ilişkin düzenlemeler yapılmadı. Hizmet puanı verilmesi bakımından çalışma süresi dışındaki etkenlerin ağırlığı hakkaniyet ölçülerine göre kabul edilemeyecek şekilde arttırıldı. Sendika olarak bu düzenlemelerden eşitsizlik ve adaletsizliğe aykırı olan ve hukuki olmayan maddelerine ve eksik düzenlemeler karşı Danıştay nezdinde dava açtık. Davada henüz karar verilmedi.
Bakanlığın 03/07/2020 tarih ve 2020/4 sayılı Genelgesi ile 2020/2021 yılı Eğitim Öğretim Yılı Çalışma takvimi yayımlandı. Bu Genelgede; “2019-2020 eğitim ve öğretim yılı, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda yüz yüze eğitim yapılamadan Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Canlı Sınıf Uygulamaları ile EBA TV (İlkokul, Ortaokul ve Lise) yoluyla uzaktan eğitim ile tamamlanmış olup resmî ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında 2020-2021 ders yılı, öğrencilerin eksik konu ve kazanımlarına yönelik Bakanlığımızca hazırlanan “Eğitim Programı” ile başlayacaktır. Bu bağlamda Bakanlığımıza bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılına ait çalışma takviminin ilgi (a) ve (b) Yönetmelik hükümleri doğrultusunda aşağıdaki şekilde düzenlenmesi uygun görülmüştür. Buna göre, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında; 1- Öğretmenlerin Mesleki Çalışmaları, 24 Ağustos 2020 Pazartesi günü başlayacaktır. 2- Birinci dönem, 31 Ağustos 2020 Pazartesi günü başlayacak ve 22 Ocak 2021 Cuma günü sona erecektir.” Denildi.
2020/2021 Eğitim Öğretim yılı öğretmenlerin çalışma biçimleri ve ek ders ücreti tartışmalarıyla başladı.
Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 23.09.2020 tarih ve “Ek Ders Ücreti” konulu yazıyı yayımladı. Bu yazıda, özetle; 31 Ağustos-18 Eylül 2020 tarihleri arasında uzaktan eğitim yoluyla 2019-2020 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine ait eksik konu ve kazanımlara yönelik ''Eğitim Programı'' uygulaması sırasında öğretmenlerin ek ders ücreti ödemelerine ilişkin ek ders ücreti ödemelerinin nasıl olacağı konusunda bilgi verildi.
Bu yazı ile öğretmenlere ek ders ücreti verilebilmesi için “öncelikle aylık karşılığında ders görevinin yerine getirilmesi” şartı getirildi.
Ek Ders ödemeleri için olağan koşullarda ve cari mevzuata göre öncelikle aylık karşılığı ders görevinin yerine getirilmesi gerekmekte ise de pandemi nedeniyle alınan tedbirlere aykırı olarak öğretmenler idari izinli sayılmadı. Cumhurbaşkanlığının Genelgesine rağmen uzaktan çalışma halinde memurların tüm görevlerini fiilen yerine getirdiğinin kabul edileceği hükmüne aykırı uygulamalar yapıldı. Öğretmenler ders vermeye hazır oldukları halde uzaktan çalışmanın teknolojik alt yapısı ve öğrencilerin hazır bulunma düzeyi dikkate alınmadan öğretmenlerin ek ders ücretleri ödemelerinin ödenmesinde kısıtlayıcı uygulamalar yapıldı. Yürürlükteki Toplu sözleşme hükümlerine de aykırı olarak öğretmenlerin ek derslerinde kısıtlayıcı uygulamaların hayata geçirilmesi tepkilere ve haksızlıklara neden oldu. Öğretmenler hafta içinde mesai saatleri dışında ders vermeye zorlandı. Hatta içi mesai saatleri dışında olduğu gibi hafta sonları da uzaktan ders verme zorunluğu oluştu ve bunlar için dahi aylık karşılı ek ders görevinin yerine getirilmesi şartı uygulandı. Mesai dışı ve hafta sonu çalışmalar için ek ders ücretine telafi eğitimi dışında artırımlı ücret ödenmedi. Rehber öğretmenlere ek ders ücreti ödenmesi için fiilen okulda bulunma zorunluğu uygulandı. Tüm bu uygulamaların hukuki temeli olan Bakanlık Yazısına karşı Sendika olarak Danıştay nezdinde Yürütmenin durdurulması talepli dava açtık. Ancak pandemi koşullarında yargılama aşamasında da aksaklıklar yaşandı ve halen Yürütmeyi Durma hakkında dahi bir karar verilmedi.
2014 yılında 1709 şube müdürü kadrosuna mülakat puanına dayalı şube müdürü atamalarına ilişkin idari işlem Yargı kararıyla iptal edildiği halde Bakanlık yargı kararının gereğini yerine getirmeden yeni şube müdürü atamasına ilişkin duyuru yayımladı. Bakanlığın yeni yayımladığı “Görevde Yükselme Yoluyla Atama Duyurusu”na göre geçmişte yapılan atamalar iptal edilmeyeceği, sözlü ve yazılı puan ortalaması 76,333 ve üstü olanlara bir defaya mahsus yeni bir atama hakkı verileceği şeklinde uygulama yapılacağı benimsendi. Bu şekilde bir uygulamanın yargı kararını yerine getirme şeklinde kabul edilemeyeceği açıktır.
2020 yılında kadrolu atama yerine benimsenen sözleşmeli öğretmenlik şeklindeki atama usulü devam ettirildi. Ders ücreti karşılığında görevlendirmeler pandemi koşulları nedeniyle azalsa da devam ettirildi. Böylece aynı kurumda görev yapan öğretmenlerin statüleri arasındaki farklılıklar devam ettirildi. Ülekmizdeki öğretmen ihtiyacını karşılayacak sayıda atama yapılmadı.
Bakanlık, uygulamaları hakkında 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında, Sendikaların ve derneklerin bilgi taleplerine cevap vermemeye veya konuyu açıklamayan dolaylı şekilde cevap vermeye devam etti.
Öğretmenlerin başta ek ders ücreti olmak üzere mevzuatta belirlenen özlük ve mali haklarının kısıtlanmasına devam edildi.
Nöbetçi öğretmenlerin boş geçen dersleri doldurmasına ilişkin düzenleme yapılmıştı. Bu konuda sendika olarak dava açmıştık. 2020 yılında uzaktan çalışma nedeniyle bu konuda uygulama yapılamadı ama normale dönüldüğünde, okullar filen açıldığında bu konudaki uygulamaların yaratacağı olumsuzluklar yaşanacaktır.
Kamuda görev yapan eğitim çalışanlarının sorunları eşitlik ve adalet ilkeleri ve kamu yararı ve hizmetin gerekleri prensipleri çerçevesinde çözülmek yerine yeni mevzuat düzenlemeleri ile bir sorun giderilirken başka sorunlara yol açacak düzenlemeler getirildi. Mevzuatın uygulanması her zaman ve daima öğretmenlerin ve tüm kamu çalışanlarının aleyhine kısıtlayıcı yorumlamalarla uygulanmak istendi.
Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının sorunları giderilmedi. Bunun yerine özel eğitim kurumu sahiplerinin mali sorunlarına çözüm getirilmeye çalışıldı.
Tüm okullar uzaktan eğitim yaparken ana okulları ve kreşler açık tutularak bu kurumdaki öğretmenlerin sağlıkları hiçe sayıldı ve bir anlamda bakıcılık yapmaya mecbur edildiler.
Kamuda çalışan öğretmenlerin haftada en az bir gün çalıştığı okula gitmesine karar verildi ve öğretmenler böylece pandemi koşullarında alınan uzaktan çalışma tedbirlerine aykırı olarak fiilen okula gitmeye zorlandı.
Uzaktan eğitim hala devam etmektedir. 15/02/2020 tarihine kadar bu şekilde devam edileceği açıklandı.
2021 yılında Milli Eğitim Bakanlığının tüm eğitim çalışanlarının özlük ve mali haklarına saygılı olmasını, mevzuat düzenlemelerinde ve uygulamasında eğitim çalışanlarının haklarını kısıtlayıcı şekilde yorum yapmaktan vaz geçmesini diliyoruz.
2021 yılının tüm eğitim çalışanlarına ve ülkemize sağlık ve esenlik getirmesini dilerim. 31/12/2020
Av. Ümit Gülseven