Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

SAYIN DİNÇER’E AÇIK MEKTUP


İdealleri olan her öğretmen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’in de“başarılı olma” ve “fark yaratma”isteğini insani bulur. Aynı eksende bu “fark yaratma” isteğinin kendisini bilerek/bilmeyerek birçok hataya düşürdüğünü görmekten üzüntü duyuyoruz.



 

Mark Twain’in “Kişilere hatalarını söylemezseniz zamanla hatalarını hüner zannederler” sözünün altını çizerek, fark yaratmayı gerçekten isteyen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’e aslında nerede yanlış yaptığını hatırlatmak gibi bir sendikal borcumuz olduğuna inanıyorum. Kendisinin bu ülkenin ilk Milli Eğitim Bakanı olmadığını ve biriken tüm sorunların kaynağı olmadığı da malumumuzdur. Meramımız biriken sorunların çözülmesi ve Sayın Dinçer’in “fark yaratırken başarılı olanlar” arasında yerini almasıdır.

Daha önce Sayın Dinçer’i bazı yazılarımda çok sert bir dille eleştirmiş olmama, EBS dışında bir sendika mensubu hatta temsilcisi olmama rağmen bu yıl “Mesleğinde Fark Yaratan Öğretmen” ödülünü kendi elinden aldığımın da bilinmesini isterim. Ankara’da bulunduğum süre zarfında 81 il temsilcisi olan Öğretmen arkadaşlarım arasında belki de “en niteliksizi” olduğumu veseçimler yapılırken sendika ve dünya görüşü ayrımından şiddetle kaçınıldığınıgördüğümde bunun Milli Eğitim tarihinde bir ilk olduğunu belirtmiş ve Sayın Bakanımız Ömer Dinçer’e teşekkürlerimi sunmuştum. Nitekim kendileri de eğitim camiasının en büyük sorununun “eş, dost, yandaş” kavramlarının “liyakat” unsurunun önüne geçtiğini bizzat belirterek bunu ortadan kaldırmaya çalıştıklarını söylemişti

Tüm bu girizgâhtan sonra Sayın Bakan’ın nerelerde yanlışlar yaptığını ve neleri düzeltmesi gerektiğini maddeler halinde somut bir şekilde sıralamak istiyorum. Şuna inanıyorum ki Sayın Bakan eğer aşağıda belirteceğimiz maddeleri uygulamaya sokarsa kesinlikle kazanan bu ülkenin evlatları olacaktır, geleceği olacaktır…

MALZEMEDEN ÇALMAK OLMAZ

En büyük projelerde ve hayranlık duyulan eserlerde malzemeden çalındığını, tasarruf edildiğini göremezsiniz. Eğitimin de en önemli malzemesi ÖĞRETMENDİR. Çimentosu eksik konmuş, demiri esirgenmiş bir bina nasıl çökerse öğretmeninden tasarruf edilmiş bir eğitim sistemi de aynı şekilde çöküşe mahkumdur. Eğitim başarılarımızda çitayı yüksek tutacaksak bir yandan yeni öğretmen atamalarını yapmak, öte yandan kadromuzdaki öğretmenleri maddi-manevi olarak tatmin etmek zorundayız. Geçim sorunu, re’sen atamalar, atanamamalar, özür grupları tayini ile boğuşan öğretmenin akademik başarısının düşmesi olağandır. Mezun olmasının üzerinden yıllar geçtiği ve KPSS başarısı gösterdiği halde kadro bekleyen öğretmen de mesleki heyecanını eskitecektir.

Öğretmene harcanacak bütçe fiziki donanıma ve teknolojiye yaptığımız harcamadan öncelikli olduğunda, akademik başarı daha çabuk ve büyük ölçekli gelir.

ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİM ANLAYIŞI GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR

Öğrenci merkezli anlayış son zamanlarda yaşanılanlardan sonra İflas ettiğini uygulamada göstermiştir. Öğrenciyi merkeze alan sistemin sonuçlarını özellikle liselerde öğretmenlerinin sırtına binen, onlara küfür eden, canını sıkan ufak bir şey olduğunda babasına şikâyet eden, Alo 147’de, bıçaklama ve öldürme olaylarında görüyoruz. Tüm samimiyetimle belirtmek istiyorum ki bunun sebebi “Öğrenci Merkezli Eğitim” anlayışıdır. Bir çocuğa kızıldığında her nedense “psikolojisi bozuldu” denilerek doktor doktor dolaştırılan ve ekranlarda bir trajedi olarak gösterilen bir durumun; öğrenci şiddetine maruz kalarak öldürülen bir Öğretmen’den çok çok daha işlenmesi acaba neyin sonucudur, neye hizmet etmektedir? Aynı kapsamda her türlü akademik başarıyı öğrenci, idare, veli sahiplenirken başarısızlıkların gerekçesi-savunması öğretmene sorulmaktadır. Geçilmesi düşünülen “performans” sisteminde de öğrenci başarılarının öğretmen niteliğini ölçmede kriter kılınması durumunda telafisi imkansız zararlar oluşacağı muhakkaktır.

İTİBAR DEYİP GEÇMEMEK LAZIM!

Ulusal platformlarda sıklıkla işlenen “Öğretmen’in İtibarsızlaştırılması” konusu basit bir konu olarak görülmemelidir. İtibar denen olgu Maslow’un İhtiyaçlar hiyerarşisinde de 4. Aşamaya denk gelmektedir. Saygı aşamasını geçemeyen birisinin merak ve estetik ihtiyaçlarını gideremeyeceği gibi “kendisini gerçekleştirmesi de” mümkün değildir… Dolayısıyla Öğretmen’e itibar konusunu yüzeysel olarak değerlendirip bu sorunu çözmekten kaçınmaya çalışan Milli Eğitim Bakanlığı eğitim-öğretime ve personeline zarar vermektedir… Netice de İnsanlar iki şey için yaşar 1-Ekmek, 2-İtibar…

OKULLARIN GÜVENLİK GÖREVLİSİNE DEĞİL SAYGINLIĞA İHTİYACI VARDIR

Özellikle son aylar içerisinde bölücü örgüt yandaşları tarafından ülkenin en savunmasız kurumu olan okullara yönelik saldırıları hepimiz büyük bir üzüntü ile seyretmek zorunda kaldık. Birçok kişi bu saldırıların “İtibarsızlaştırma” politikasının bir sonucu olduğunu düşünüyor… Toplum nazarında itibarı zedelenen ve az çalışmakla suçlanan eğitimcilerin bakanlık nezdinde değersiz olduğunu gören bölücü örgüt yandaşlarının bundan cesaret aldıklarına dair değerlendirmeler acaba kayda alınmayacak değerlendirmeler midir?

ŞİDDETE VE SUÇA BULAŞAN ÖĞRENCİLER İÇİN YAPTIRIM OLABİLMELİ

Geçenlerde 13-15 yaş arası 3 çocuğun bir hırsızlık olayına karıştığı bir vaka meydana geldi. Söz konusu olayda bir okulun yanı başındaki sağlık ocağı hedef seçilmişti. Sağlık ocağı çalışanların olayı fark etmesi ve suça karışan öğrencilerin yakalanmasından sonra okul idarecileri ve jandarma olay yerine intikal etti. Okul müdürü “Bu çocukların çok fazla vukuatları var. Yapabileceğim hiçbir şey yok. Okulumuzda da 3-4 hırsızlık girişiminde bulundular. Tutanak dahi tutamıyorum. Kısacası benim yapabileceğim hiçbir şey yok” derken Jandarma’da “Biz de bir şey yapamayız bunları yaşı ufak, götürsek bile hemen bırakmak zorundayız” dedi. Bunun üzerine o çocuklar bu ülkedeki sistemin ortaya çıkarttığı en büyük rezaletin resmini ortaya koyarak kahkaha atmaya ve elleri bellerinde dışarı çıkmaya başladılar. Şimdi beklenen bu çocukların 18 yaşına girerek suça bulaşmalarıdır…

ÖĞRENCİ SINIFTA KALMA KAYGISINI, GEÇME HEYECANINI YAŞAMALIDIR!

Başarısız bir öğrenciye sınıf tekrarı yaptıramamak en başından “öğrenciyi kaybetmek” demektir… Ne şart altında olursa olsun sınıfı geçeceğini bilen bir öğrenci için sınıfın ve sınıfın içindeki hiçbir unsurun itibarı söz konusu değildir. Başarısız veyahut niteliksiz öğrencilerin her sene “bir seçim yatırımı-affı” yapılıyormuşçasına aftan yararlandırılmaları ve öğrencilerin eğitim-öğretim sezonu başlar-başlamaz sınıfta kalma kaygısı duymamalarını sendikamız tarafından değiştirilmesi gereken bir durum” olarak değerlendirilmektedir…

ÖĞRETMENE HER TÜRLÜ ŞİDDET SERT BİR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI

Sıradan bir vatandaşın yanlışlıkla bir yerini inciten veyahut “bak, git oğlum” diyen bir çöpçü için 3 yıl ceza istendiği bir ülkede eşek sudan gelinciye kadar dayak yiyen, bıçaklanan veyahut renciden edilen eğitim camiasının mensuplarının kendilerini yasal olarak güvende hissetmemeleri kabul edilemez bir durumdur. Ülke şartlarında “yediği dayak, yanına kar” olarak kalan tek meslek gurubunun “yasal destek” sıkıntısı bir an önce giderilmelidir…

KALİTESİZ YÖNETİCİLER KESİNLİKE EĞİTİMDEN UZAKLAŞTIRILMALI

Sadece eğitim-öğretim dünyası içerisinde değil, hemen hemen bütün kurumlarda hatta aile içerisinde bile liderlik, yöneticilik görevini üstlenen kişilerin yeterli liyakata sahip olmaması halinde kurum veyahut aile içerisinde birçok problemler yaşanmaktadır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Taşra yöneticileri arasında görevine yeni başlamış bir öğretmenin bilgi ve becerisine bile sahip olamayan yöneticilerin bir okulu, bir ilçeyi ve hatta bir ili yönettiğini görmekteyiz. Şimdi bu durumda eğitim camiası kaliteyi nasıl yakalayacak? Liyakat derken “yandaş sendika, yandaş cemaat, yandaş parti” üçgeninde yapılan değerlendirmeler sonucunda atanan kişilerin hangi bilgi, beceriye sahip oldukları hiç mi düşünülmez? Bir ülkenin geleceği olan çocuklar sırf “torpilli adamımdır” diye atanan kişilerin egolarına kurban edilmemelidir… Kalitesiz yöneticiler kesinlikle eğitim-öğretim camiasından uzaklaştırılmalıdır, kimin hangi kalitede olduğunu yönetmekte oldukları kitleye yani biz öğretmenlere sormanız yeterli olacaktır

EĞİTİMDE BAŞARILI OLANLAR “BAŞARDIKLARINA PİŞMAN” EDİLMEMELİDİR

Bazen sanal medyada ve ekranlarda okuruz. Öğrencileri için halkı için memleketi için kendisinden bir şeyler veren fedakâr öğretmenleri okuruz. Kendi cebinden okuluna kalorifer tesisatı döşeyen Karlıova-Yiğitler-Mezracık öğretmeni Kurtuluş hocayı da okuruz…

(Bir öğretmenin DEVLET olması, DEVLET asli görevini yapmamış olduğu için asıl görevi dışında büyük sorumluk ve fedakarlık yapmak zorunda kalması görmezden gelinir. Konuyu kamu spotu ile reklamlaştırılırken aslında “kamusal bir ayıp” deşifre ettiğimizi aklımıza bile getirmeyiz. Başka bir yazının konusu olsun…)

Peki hiç düşündünüz mü bu öğretmenlerin bunları yaparken ve yaptıktan sonra nelerle karşılaştıklarını? Gidiniz ve sorunuz… Bu memlekette hayırlı işlere imza atanların nasıl pişman edildiklerini, haklarında soruşturmalar açıldığını ve hangi kriterlere göre dağıtıldığı aslında belli olan “Meçhul Başarı Belgelerinin” hangi kriterlere göre verildiğini ve bu belgelerden canını dişine takan eğitimcilerin yararlanamadığını “başardıklarına pişman” olanlara sorunuz… Sayın Bakanım…

ŞNT’LER DEN OKULLARIN HESABINA KAYNAK AKTARILMALI

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde halkın deyimiyle “çocuk parası” olarak bilinen ve 30 Liradan başlayan yardım parasının çocuklar için kullanılması gerekmekte iken maalesef tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Okula yapılan ufacık bir bağışın peşine düşen, müfettişler görevlendiren Meb in bu ŞNT paralarının nasıl kullanıldığının peşine düşmemesi enteresandır. Okulların da bütçelerinin olmayışı hesaba katıldığında ŞNT paralarından 3’te 1 oranında okulların hesabına aktarılması halinde her okulun özel bir kolej olma yolunda büyük bir kazanım elde edeceğini acaba hangimiz inkâr edebilir? 500 öğrencili bir okulda her ay Öğretmenden 50 tl toplamak yerine ŞNT’den gelen ve öğrenci başı 10 Tl olan paranın kullanılması halinde aylık ele geçen 5.000 Lira ile acaba hangi okulu özel okul kalitesine ulaştıramazsınız? 20 Öğrencili bir köy okulunda öğrenci başı okul hesabına aktarılacak 10 Lira ile okula kısa sürede bir kat kalorifer sistemi dönenilebileceğini biliyor muydunuz? Okullar izlenilecek bu yöntem ile özerkliklerini kazanacaklardır…

YETERLİ DERECEDE İSTİŞARE YAPILMALI

İslam dininde “İstişare” çok önemli bir unsurken demokrasinin de ilk adımı diyalogdur. “İstişare eden yanılmaz” öğretisine inanan, demokrasinin diyalogla başladığını savunan biri olarak Sayın Dinçer’in yeterli derecede istişare ettiğini, eğitimin taraflarıyla diyaloga geçtiğini düşünmüyorum.Zaman zaman bakanlık personelinin bile bu konuda çok ciddi sitemlerine şahit olmaktayız. Hemen hemen her konuda “ancak ben bilirim” deyip istişareden kaçınmak yaptığınız işte haklı da olsanız “başarısız” olmanıza neden olmaktadır. Bu noktada Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’in İstişare kurulunu sıklıkla kullanması, eğitim sendikalarının tümüyle yapıcı bir diyalog sürdürmesi bu ülkenin yararına olacaktır…

SON SÖZ…

Bizim özlemini duyduğumuz çağdaş, bilimsel ve kaliteli eğitimdir, işini hevesle yapan ve emeğini helal eden öğretmenlerle, okula severek giden, bilgiyle donanarak dönen öğrencilerdir. Başka da hiçbir derdimiz yok. Yüreğini ortaya koyan eğitimcilerin heyecanını kaybettiği ve bir köşeye çekildiği günleri görmeyi asla istemiyoruz…

Ülkenin geleceğine yani eğitimine dair yön çizen, karar verenlerin Milli eğitim Bakanımızdan başlamak üzere, manzarayı analiz ederek, işbirliği ve istişare ile yapıcı değişiklikleri gerçekleştirmesini beklemekte, arzu etmekteyiz. Yapıcı adımların olumlu karşılıklarını hep birlikte aldığımızda övgüye mazhar olanın kim olduğu önemini yitirecektir. Biz takdir edenlerden olacağız…

 

 

Veysel ÇELİKER

Anadolu Eğitim Sendikası

Basın Sözcüsü/Bingöl İl Temsilcisi

Aes Mutfak
Yazara ait diğer yazılar Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Etkinlikler İzin Yönergesi Hakkında

2020-01-29

HANGİ LİYAKAT?

2020-01-13

LİYAKAT NEDEN ÖNEMLİ?

2020-01-09

2018 PISA SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

2019-12-05

GELECEĞİMİZİN MANEVİ MİMARLARI ÖĞRETMENLERİMİZ

2018-11-26

İl İçi Mağduriyeti Çözüm Bekliyor

2018-09-28

“Batsın Sizin Sınavınız da Eğitim Sisteminiz De…”

2018-06-08

LGS SONRASI

2018-06-07

THOMAS EDISON VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

2018-05-25

Bir Annenin Kaleminden Anneler Günü'ne Özel

2018-05-12

Hedef Sorunları

2018-04-25

Yeni Yerleştirme Sistemiyle Anadolu Liseleri Çok Kan Kaybedecek

2018-04-11

Dilovası'ndaki Öğretmenler

2018-03-23

MEB 2017 İstatistikleri Işığında 2018 Yılında Atama Alacaklıyız

2018-03-15

Doğanın Mucizesi, Umudumuz Kadın

2018-03-08

Doğru hedef nedir?

2018-02-16

Yeni Açıklanan Üç Çemberli Liselere Kayıt Sistemi Sorunu Çözer Mi?

2018-02-15

MEB: “Öğretmene Değil, Robota İhtiyacımız Var!”

2018-02-13

Toplumu Siyaseten Ayrıştıran Tarafgir Kitaplar Devlet Okullarında Okutulamaz

2018-01-22

Aradığınız Psikolojik Danışmana Şu Anda Ulaşılamıyor

2017-12-22

Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin (Hz Mevlana)

2017-12-21

Tam Gün Eğitime Geçilmesi İle Birlikte Öğretmenlerin Ortaya Çıkan İhtiyaçları

2017-12-19

Liseye Yerleşmede Yeni Sistem İkinci 28 Şubat Olmasın

2017-11-21

Nitelikliyse Okuldur, Değilse Bina

2017-11-09

OKUL ÇANTALARININ AĞIRLIĞI ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR

2017-10-16

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN NİTELİĞİNİ ELEŞTİRENLERE CEVABEN;

2017-10-02

BAĞCIYI DÖVMEYELİM,ÜZÜM YİYELİM

2017-09-20

Lise 1 Türk Dili ve Edebiyatı kitabında Atatürk yok

2017-09-19

Nasıl Bir Eğitim?

2017-09-14

Memur Sen' e Neden Kızarsınız ki?

2017-08-23

Yeni Müfredat, “Yeni Nesil Yetiştirme Projesi” ne Uygun

2017-08-11

Affedin Bizleri!

2017-08-20

Eğitimcilerin Sessiz Çığlığını Duyun

2017-07-04

MOBBİNG VE MOBBİNGLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ

2017-06-14

BANDIRMA VAPURU ve TERK EDİŞLER

2017-05-16

Rehberlik Hizmetlerinde Yaşanan Sorunlar

2017-05-05

Devlet Asgari Ücretin Altında Öğretmen Çalıştırıyor

2017-03-07

Mesleki Ve Teknik Eğitimin Gelişimi

2017-02-23

Mesleki Eğitim Ve İnovatif(Yenilikçi) Girişimcilik

2017-01-23

KAHRAMAN ŞEHİDİN FETHİ SEKİN’E SAHİP ÇIK ELAZIĞ!

2016-12-21

Kahraman Türk Halkına Açık Mektup

2016-12-22

ÖĞRETMENLER GÜNÜ ÜZERİNE

2016-11-29

ALEMDEN MAKSAT İNSANDIR” (HZ. MEVLANA)

2016-10-04

KAPATIN EĞİTİM FAKÜLTELERİNİ

2016-10-04

FARKINDA MISINIZ?

2016-10-04

SENDİKAL MÜCADELE VEYA HEPHAİSTOS'UN AZMİ

2016-10-04

Güneş Bu Topraklarda Uzun Yıllardır Batıdan Doğar

2016-10-04

KÜRESELLEŞME

2016-10-04

ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI’NDA UMUT VAR

2016-10-04

EBS LİLER HANYA’YI VE KONYA’YI GÖRMELİ!

2016-10-04

FİLİSTİN NEDEN FİLİSTİN

2016-10-04

GAZZE'YE BOMBA YAĞIYORDU, BİZ ŞARKI SÖYLÜYORDUK

2016-10-04

GİTTİKLERİ GİBİ GELMESİNLER!

2016-10-04

ZEYTİN OLMA AMA İNSAN OL!

2016-10-04

BİZ KÖTÜ BİLİRDİK...

2016-10-04

ANLIYOR MUSUNUZ? SANMIYORUM...

2016-10-04

BİTİŞİK EĞİK YAZI ÜZERİNE

2016-10-04

DÜŞÜNEN VE DÜŞÜNDÜREN ÖĞRETMEN

2016-10-04

MERHAMET YA BAKAN !

2016-10-04

ÖĞRETMEN NEDEN ŞİDDETE UĞRUYOR?

2016-10-04

BİR ÖĞRETMEN MESLEĞİNDEN NASIL SOĞUTULUR?

2016-10-04

ÖĞRETMENLERE NÖBET ZORUNLULUĞU VAR MI?

2016-10-04

ADAY ÖĞRETMEN, ADAY KÖLE DEĞİLDİR!

2016-10-04

ALIN TERİ

2016-10-04

MEVLÂNÂ VE ŞEB-İ ARÛS

2016-10-04

ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI 9 YAŞINDA

2016-10-04

BEYİN”MİŞ”

2016-10-04

OKUL KONTENJANLARI SORUNU

2016-10-04

İLLER ARASI TAYİN AZALACAK

2016-10-04

ERGENLERİN EN BÜYÜK SORUNU: KİMLİK KRİZİ

2016-10-04

ŞİDDETSİZ OKUL HAYAL Mİ?

2016-10-04

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE KADIN SORUNLARINI TARTIŞMAK

2016-10-04

SINAV ODAKLI EĞİTİM SİSTEMİMİZ

2016-10-04

ÜLKEMİZDE OKUMA KÜLTÜRÜ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI

2016-10-04

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN SORUNLARI

2016-10-04

EĞİTİMDE EMPATİNİN ÖNEMİ

2016-10-04

BİR İLERİ BİR DELİ‏

2016-10-04

MUTLULUK

2016-10-04

EĞİTİM-ÖĞRETİM SARMALI

2016-10-04

8 MART VE KADINLARIMIZ

2016-10-04

NEDEN ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI?

2016-10-04

SENDİKALİTENİ SEÇ

2016-10-04

SAYIN DİNÇER’E AÇIK MEKTUP

2016-10-04

BEN BİR ÖĞRETMENİM!

2016-10-04

ROTA-ROTASYON

2016-10-04

SINIRLI DEMOKRASİ YETMEZ...

2016-10-04

24 KASIM’DA SEVMEYİN BİZİ…

2016-10-04

BAKANLARA BÜYÜK ZAM!...

2016-10-04

YENİ SINAV SİSTEMİNE BİR BAKIŞ

2016-10-04

ALAN DEĞİŞTİREN ÖĞRETMENLER MUTSUZ!

2016-10-04

KÖLELİK: ÇAĞDAŞ BİR YAŞAM BİÇİMİ

2016-10-04

EĞİTİMDE KALİTE BÖYLE Mİ ARTAR?

2016-10-04

MADENCİNİN YAZGISI

2016-10-04

BİZ ÖLELİM,SEN YAŞA SENDİKACI!

2016-10-04

Mağdur Olmayan Var Mı ?

2016-10-04

Menfaatleri için haksızlıklar karşısında susanlara ithaftır

2016-10-04

Öğretmen Gül Açarsa Okullar Gülistan Olur

2016-10-04

Eğitimcilerin Sorunları Ne Zaman Bitecek?

2016-10-04

Okul İdari Kadroları Ve Öğretmenler

2016-10-04

Okul Adı Altında Hapishaneler

2016-10-04

MEB’e Acil Kan Aranıyor!

2016-10-04

Önce Çocuktular Sonra Sapık, Katil Ve Hırsız Oldular

2016-10-04

Uyan Türkiyem!

2016-10-04

Eğitimciler Biat Ederse, Toplum da Biat Eder

2016-10-04

Sendika Neden Önemlidir?

2016-10-04

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER SAHİPSİZ DEĞİLDİR.

2016-10-04

Neden Anadolu Eğitim Sendikası (AES)

2016-10-04

23 NİSAN’DA TÜRKİYE’DE ÇOCUK GERÇEĞİ

2016-10-04

Lise Edebiyat Eğitimine Ve Edebiyat Ders Kitaplarına Genel Bir Bakış

2016-10-04

BU MİLLET BU SİYASET DİLİNE MARUZ KALMAYI HAK ETMİYOR

2016-10-04

ÖĞRETMENLER

2016-10-04

Milas Milli Eğitim Müdürlüğü Usule Aykırı Banka Promosyon Komisyonu Kurdu

2016-10-04

Okula Uyum Süreci

2016-10-04

Farkı İsminde Saklı Bir Sendika: Anadolu Eğitim Sendikası

2016-10-04

AZİZ SANCAR’IN DURUŞU” DERS OLARAK OKUTULMALI

2016-10-04

SENDİKALI OLMAK HAK, AES Lİ OLMAK AYRICALIKTIR

2016-10-04

YAN ALAN SAÇMALIĞI!

2016-10-04

DÜŞÜNEBİLMEK !

2016-10-04

ÇOCUĞUMU KİM OKUTSUN?

2016-10-04

TEK SORUN EĞİTİM

2016-10-04

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YILMAZ VURAL OLSUN!

2016-10-04

İYİ Kİ KOALİSYON HÜKÜMETİ YOK !!!

2016-10-04

“OKULLARIN SPOR PARALARINI İSTİYORLAR “

2016-10-04

MİLLİ EĞİTİM SINIFTA KALDI!

2016-10-04

15.000 ÖĞRETMEN ATAMASININ BRANŞ DAĞILIMI !!!

2016-10-04

SALLA BAŞINI AL MAAŞINI!

2016-10-04

37 BİN “DÜZ ÖĞRETMEN” ALIMI YAPILACAK !!!

2016-10-04

YAN ALAN SAÇMALIK, ALAN DEĞİŞİKLİĞİ HAKTIR!

2016-10-04

ÇİFT DİPLOMALI ÖĞRETMENLERİN HALİ NE OLACAK?

2016-10-04

BİNLERCE KADROLU ÖĞRETMEN “EŞSİZ” VE “İŞSİZ” KALACAK !!!

2016-10-04

ERKEN MÜDEHALE HAYAT KURTARIR

2016-10-04

BİZDEN MEB’ E MEKTUP

2016-10-04

AVRUPALAMA!

2016-10-04

İSTANBUL’A KAR YAĞMADAN TÜRKİYE’YE KIŞ GELMEZMİŞ

2016-10-04

BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER

2016-10-04

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK

2016-10-03